aristokrat yengi bir bilinmeyen denklemde işledi
kim bilgi sandıkladıysa cürümüne
sandıkladığından kabiline verdiyse
katmana kat koyarak katını yükseltti
iki bilinmeyen denklem gediğinde
insanı
uzaktan sevdik 
bir konsept birde kirtil bir yaşamdan eklentiydik
giden ömürden
geçit zamanın akşamüstüydü
nelere olmadı ki ihsan
sevgili insan...
nereden geliyor
nereye göçmen kuşlar gibi gidiyor böyle
bilinmese de
bir gitmedir gidiyor
hüküm giymiş pranga boyunlarda
bir dönmedir dönüyor
ilk baharında sargın yanar yürek aşklara
bir itmedir dalgın bakışlara hasret
buluşmalarda tekin haset
Avareyim koynunda ilkbahar 
şikar sesinde ince bir efkar
kanadında eflatun kızıl günbatımı
turnalar
bulutlanmış başımda göveren aşk
sınır tanımaz
anlıyorsun ya
geçip kayboluyor zaman
içine alarak billur sevgimi
gecemi gündüzümü... seni
resimlendiğin gözlerimdir
Bahri,
nereye böyle
baş aşağı sinen felekte
sıtmalı kaderinde
zangır zangır titreme almış başını gider
nereye
Sığamadın küçük yüreğim 
koca evrenin uçsuz bucaksızlığına
öyle ya
sonsuz evren sığar
senin kapakçıkların ardındaki
duvarsız odacıklarına
geç kaldın daha doğmadan 
mukadderatına
duman duman örülen sedefsi bulutlar
meçhul bir külliyat
bir kümülüs
aynı şeyleri farksız anlayıp farklı düşünüyoruz
farklı düşündüklerimizi bazen de aynılaştırıyoruz
.............
mitosta titan...
'prometheus insanlık tarihinin ilk azizi




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!