Metin Başol Şiirleri - Şair Metin Başol

Metin Başol

..................................................................................Son_a'y_a

Çakıl taşları toplardım gittiğim yerlerden
Anısına paha biçilmez taşlardı,
Dün gece taşlarla konuştum,
Birisi alır da, yüreğine bağlar diye,

Devamını Oku
Metin Başol

Babamdı
('Adam gibi adam'ın ardından...)

Gitti…
Bu kez bırakıp bizi,
Gitti.

Devamını Oku
Metin Başol

Şimdi ne bir ses,
ne bir haber
duyulmazken senden,
hüznün coşkusu
sarmaladı beni
ve

Devamını Oku
Metin Başol

………….Aytozuma,

Ay kayboldu yere düştü
Gözlerime kara düştü
Bir yarısı burda ayın
Diğer yarı nere düştü?

Devamını Oku
Metin Başol

hey, siz….
söyler misiniz?
doroty’i bilir misiniz?

“o da kim? ” mi
…………..diyorsunuz yoksa?

Devamını Oku
Metin Başol

…… yağmur damlalarıma,

yoksun
gitmişsin çoktan
arkanda kucak dolusu hüzünleri bırakarak
sessiz, buruk bir gecede

Devamını Oku
Metin Başol

Sen 'mütemmim cüz'üm, 'alâmet-i farika'msın.
Dünyanın sekizinci, benim tek harikamsın.

Metin Başol/21.08.2008/Ankara

Devamını Oku
Metin Başol

bırakma beni
hep birlikte kalalım seninle
birlikte gidelim
gidilecek yerlere
uzak yakın ülkelere
tatillere, gezilere

Devamını Oku
Metin Başol

Elveda keder, acı, tasalarım
Artık çok mutluyum ben, bahtiyarım.
Bir gülüşün yetti, benim uçmama.
Hep gül, mutlu ol sen, öteki yarım.

‘Gül-aydın’ımsın, çiçeği narım

Devamını Oku
Metin Başol

Deneme

Ne gelen var, ne giden. Issız bir parka çıkan, patika bir yol burası. Üşüyor olmamın nedeni, gerçekten havanın soğuk olması mı; yüreğimin kendiliğinden üşümesi mi; yoksa yüreğimi ısıtacak olanın bir türlü gelmeyişi mi, bilmiyorum. Bildiğim tek şey var ve bu gerçek soğuk bir deniz rüzgarı gibi yüzüme çarpıyor; “gelmeyecek olanı bekliyor olmam”.

İçimin üşümesinin nedeni, gelmeyecek olanı beklememde değil belki. Aslında içimi acıtan; onun gelmeyecek olduğunu biliyor olmam. Bilmek acıtır mı insanı? ..Bilmenin acısı ne kadar renksiz, ne kadar soluk, ne kadar derinmiş meğer. Gelmeyeceğini bilmeseydim eğer, gelmeseydin de, bu kadar üşümezdim. Geleceğini bilmek, bunu umut etmek ısıtırdı beni. Oysa şimdi ayazda kalmış kupkuru bir ağaç dalı gibiyim. Rüzgar şiddetini birazcık daha arttırsa, büsbütün kırılacağımı biliyorum. Üzerime bir kuş bile konmuyor. Kurumuş dala hangi kuş konmak ister ki? Böyle bir dala konacak kadar kuş beyinli mi kuşlar? Ne onu ısıtacak, ayazdan koruyacak yeşil yaprağım var, ne de yüreğini aydınlatacak güneşim.

Devamını Oku