ÖYLE GİT
Gönül sevda ateşleri içinde yanarken nerden çıktı bu ayrılık
Gel nefesim ol, can ver bu bedene bad-ı saba gibi es ılık ılık
Sensiz bu beden cansız gibi ne ölü ne diri yok bi farklılık
Uzatma zamanı, gideceksen saati ayrılığa KUR da öyle git
PANKART
Vakit geldi gidiyorsun Kardelenim
Mazide gizlenip ansızın gelenim
İnan çarmıha geriliyor bedenim
Bu kalabalık ne diye sormuyorsun
Gözlerimi yumuyorum, karşımda hayalin
Bana bakıp tatlı tatlı gülümsüyorsun
Uykuya dalıyorum rüyamda en güzel halin
Papatya olmuş beyaz beyaz açıyorsun
Uyanıyorum adın düşüyor aklıma ilkin
POETİKAM
Ben bir kelime işçisiyim,
Mısralar örerim,
Şiirler boyunca
Harf harf.
Taş nasıl örülürse
Kimsin, Nesin Sen, tanıyanın bilenin var mıdır
Can taşıyanın seni yaşamaması ar mıdır
Nesin, melek misin şeytan mısın yoksa ins misin
Her yerde nişanelerin duman mısın sis misin
Ne yapsam ne etsem olmuyor bir türlü
Ne zaman yanına varsam hep hırgürlü
Böyle mi olacak ilişkimiz pütürlü
Seni uzaktan sevmek daha güzel
Birbirini seven iki ayrı beden
SEVSEN DE BİR SEVMESEN DE
Boşuna harcama nefesini
Duymuyor kulaklarım sesini
Gönül aldı senden dersini
Artık konuşsan da bir konuşmasan da
Adın dökülünce kırmızı dudaklardan
Ben taşım, dünyayla birdir yaşım neler gördü
bu başım
Kubbeleri tutmak için başı göklerde gezen benim
Buğdayları un etmek için değirmende ezen benim
ÜLKEMDE BAHAR
Bahar gelmiş memleketime
Yansımış güzelliği her yerime
Yüzüme, gülüşüme, hüznüme
Yüzüm papatya açmış
Gülüşüm gül
Tunçtan bir heykel canlanmış da yürüyor sanki
Oklava yutmuş da eğilemiyor bizim kanki
Gurur, enaniyet kibir daha neler var say ki say
Amma üç kuruşa kırıyor oklavayı vay ki vay
Guguk kuşu gibi dilindedir hak hukuk



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!