Çok oldu hayalini koynuma alıp yatmayalı
Çok oldu el ele tutuşup yollar aşmayalı
Bir bakış neler anlatırdı bize
Çok oldu inan göz göze bakmayalı
Hani nerede yaşadığımız mutlu günler
Yazık ettin yeni yeni göğeren gençliğe
Leke sürdün yaşadığımız onca mutlu günlere
Sen layık değilmişsin
Bunca yıl adına yazdığım şiirlere
Hayat hep olsaydılarla geçermiş
Günün birinde bir el çıkarda
Karanlığın içinden
Silerse göz yaşını yanağına değmeden
İşte o an beni hatırla olur mu
Elimin sıcaklığı yüzünü terketmeden
Ben sonbaharda ağaçlar yaprak dökerken doğmuş
Kışın o en soğuk şartlarında büyümüş
Ve daha ilkbaharı görmeden ölmüşüm
Mutluluğu kaçıp giden bir kervan sanarken
Hep koparmak istemişimdir dizginlerini yüreğimin
Oda kiraladım evimin içinde
Şahsıma darıldım, çıkmadım gün yüzüne
Kendimi muhakeme ediyorum
Çekildim inzivaya
Ne temiz çarşaf ne güler yüz ne de sıcak çorba
Unutturmaz seni bana
Hey gidi
Dünyaya dar gelen İstanbul
Bana ar geliyorsun
Yaşattığın her saniyenle
Utanç veriyorsun
Bugünümün, yarınımın
Sahibi değilim şu anımın
Her şeyi unuttum ama
Geçmiyor acısı sol yanımın
Ne benimle yapabilirsin
Kaybolan gençlik döner mi geriye
Hiç inanır mı ölümüne dahi sevene
Elbet bir çift sözüm var
Acımadan vurup gitmeyi bilene
Oysa sana defalarca, milyon kez söylemiştim
Üç gün konuştular madenci
Sonra unuttular
Sen öldüğünle kaldın
Çocukların özleminle
Yakınlarına sabır dileyip rahmete sığdırdılar
Ömrüne vurduğun her kazmayı…
Safirden sanki açar gönül soframda gülüşlerin
Ellerinde asılı kalmasın bırak firari düşlerim
Çığ mı düşürdün gözlerinden yanaklarına
İmzanı attığın bir matem sanki susuşların
Lüzümsuz gelsede bil istedim
Yavaşlıyor kalp atışlarım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!