Bilmiyorum ayrılıktan mıdır nedir
Kandan bir okyanus birikmiş gözlerimin ardında
Hafiften aralasam göz kapaklarımı
İnan ki bırakmaz boğar beni anında
Neler vermezdim ki şu an olmak için yanında
Kim bilir belki mutluyduk, gülüyordu gözlerimiz
Bir gece vakti saat üç suları
Karşımda hayalin, elimde sigaram
Yudumlarken şarabı
Bir gece vakti sensizliğin son deminde
Kırılmış kadehim, dökülmüş şarabım
Gidişinle yordun beni
Seviyordun zalim hani
Acılar altında yorgun bedeni
Bir gün gelecek güldürecektin hani
Bu aralar başım belalı
Yaşadım yaşayacağım kadar özgürce
Sen sürdürsen de sürgünümü gönlünce
Unuttuğun bir şeyler var bence
Hayat senden de değerli
Ne bu ehemmiyet
Yalan mı yanlış mı
Bilmiyorum kalmış mı
Unutup eski günleri
Yenisine dalmış mı
Dayıoğlu be, bu sen misin
Tüylerim ürperdi, sabah gelemedim yanına
Donup kaldım cansız bedenini gördüğüm anda
Gözlerin yarım açık, boynun bükük düşmüş yatağa
Bu benim Ethem’im değil dedim
Değiştirmişler bir başkasıyla
Daha yaşayacağımız ne yıllar vardı oysa
Bana koca bir hayat borçlusun istanbul
Seninle yaşam mücadelesi verirken kaybettim ben herşeyimi
Az mı sadaka bıraktım kaldırımlarına gülüşlerimi
Sen vedasız sona erişleri bilirmisin
Gönlüm saklandığın yerden çık da
Otur şöyle karşıma
Terk edildiğimin daha yeni vardım farkına
Devirelim kadehleri durmadan ard arda
...ve bağıralım yırtınırcasına
Söyleyin
Sevmiyorsa sevdiğin gönül
Düşme dedim onun peşine
Bir gecelik aşkların yükünü bilmezsin
Onun senle yoksa senin onla işin ne
Bendim o köşe başında oturup da ağlayan
Dedim ya gülüm
Biz ayrı dünyaların insanız
Ben kendime has saf bir Anadolu erkeği
Sense vurdumduymaz İstanbul’un umursamaz güzeli
Senin hoş dediğine ben boş derim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!