Bazen,
Bir akşamüstü,
Ufka bakarsın.
Batan güneşe,
Omuzların düşmüş,
Ellerin ceplerinde,
Bir rüzgârsın sen,
Ruhuma deyip geçen,
Bir rüzgârsın sen,
Hep güneyden esen.
Aceleci ve narin,
İnce, uzun bir yoldayız,
Erguvanlar ve cumbalı evler,
Gök mavi, mavi deniz,
Akdeniz'de bir yerdeyiz,
Methiyeler düzmek manasız,
Zaten dünyadaki cennetteyiz,
Servetinde malında gözüm olmadı,
Dost meclisinde acı sözüm olmadı,
Her acıya koştum, çözüm olmadı,
Gayri bişey istemem senden Dünya.
Bir derdimi bin eyledin,
Güneşli bir günde yürümek istiyorum senle,
Bahar olsun ama mevsim, nisan fevkalade,
Bir elimizde ceketlerimiz, diğerinde ellerimiz,
Ayak izlerimizi bırakalım bir sahilden bir sahile.
Dalgalar coşsun ama değmesin ayağımıza,
Yaşadığımdan haberin olsun istiyorum,
Hem nefes alıp verdiğimden,
Hem de senin aşkını,
Bir yanım hep eksik,
Şarkıları sessiz,
Seni sensiz,
Kahkahalarınla şenlenirdi dünya,
Hani öyle gülerdin ya,
Gözlerinin içinde açardı çiçekler,
Bir beyaz bir pembe sardunya.
Gözlerin ışıklar saçardı,
Tut elimden çıkalım yüce dağlara,
Tepesinden bakalım viran bağlara,
Dokunalım çayır, çimen, türlü otlara,
Sen gurbet ol, ben türküsünü yakayım.
Doğmamış çocuklara anlatalım aşkımızı,
Dolaşıyorum ıslak caddenin sensiz sokaklarında
Gecenin bir yarısı, üşüyorum yağan yağmurda
Ayaklarım götürüyor beni, bilmediğim uzaklara
Ağlıyorum, gözlerim nemli, Yürüdüğümüz ıslak sokaklarda
Kelebeğin,
Yüzyıl yaşama hayali imiş,
Seni sevmek.
Görmediği onlarca ova,
Binlerce çiçek,
Bundanmış öyle koşuşturması,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!