Mesut Andık Şiirleri - Şair Mesut Andık

Alice ömründe bir kez gördü harikalar diyarını,
Bense bilmem kaç yıldır ordayım..
Muhteşem yüreğinin diyarında...

Öbek öbek actı dörtbir yanımda güller
Hiç sen gibi kokmuyor,nasıl ötsün ki bülbüller.

Hadi bir mektup yaz bana;
İyi olduğunu söyle,buram buram özlem koksun her satır
Mektup yaz bana;
Eskilerden bahset,sevdaya dair ne varsa..
İstersen kır çiçekleriyle süsle kenarlarını,terleyen ellerini sür satırlara..
Bana bir mektup yaz;

Ne düşünüyorsun diye sorma bana
Senden başka düşüncem mi var
Seni tanımlamaya yetecek cümlemi var
Melek,çiçek,kelebek..canım,aşkım,bitanem,sultanım
Ne desem sana bilmiyorum ki natamam hep yarım
Sadece şu söz okşuyor sen diye çarpan yüreğimi;

Sonbaharın getirdiği hüzün değil içimde ki!
Son nisan gecesinin yağmuru da değil gözümden süzülen iki damla yaş...
Hasretim,sevdam,özlemim...Boynu bükük çocuk gibi halim hep sana...
Her bahar başka başka renk açan erguvan'a çiçeğime,yüreğime...
Kısaca, başka dilde hülasa: ''Ömrüme''

Bırakın bırakın be! gideyim
Altımdan ırmaklar çağlasa
Gök yarılsa,rahmeti boşalsa
Çürük bir tahta olsa da geçtiğim
Ne yazar ölüm,sel yutsa,yıldırım çarpsa
Bırakın bırakın be! O'nun kollarında öleyim...

Bir sabah;
Martı henüz nasibini almamışken denizden,
Ve henüz yaymamışken erguvan kokusunu
Hatta kız kulesi aşk sarhoşluğuyla uyuyorken
Çıkagelmişsin yalan dünyaya bir bilinmezden..

Öyle sessiz ki buraları,öyle manasız uçmakta kuşlar havada;
Denizin rengi bile kömür karası bu sabah..
Yaşlı simitçi yok köşede,buram buram kokusu alınmıyor tazecik ekmeğin
Boğazımdan geçmiyor,zaten tadı da yok artık yeşil zeytinin.
Bir haber gelse,en azından iyiyim merak etme diyebilse
Ah gözlerine,yüreğine vurulduğum sevdiğim

İlk kez gülümsedim bu sabah aynaya,
Sonra düşündüm...
Ne ola ki?
Anladım!
Belli SEN karışmışsın yüzümü çarptığım suya.

Sesine ulu dağlar engel oluyor,ulaşmıyor
Gözlerini görmeme sis perdesi mani
Kokunu hep rüzgar çalıyor,getirmiyor
Son çare ''akgüvercin'' o da tekaüt
...Varsın olsun ya! !
Yüreğin içimde ya!