İstanbul ne kadar saklı, bu ülkenin hangi gökyüzündedir aydınlık
ya senin yangın kızılı ürkek bakışlarındaki,
o çok daha farklı bir ışık …
sarı Cavit ’i ben tanırım, sana anlatmadım ki, nereden bileceksin
okunmamış yüzlercesi arasında, sadece bir tanesi ona aittir defterlerimin
bab-ı ali yokuşunu en hızlı çıkan adam ve kulağı da delik öylesine
Dünya'ya gelince ilk sözüm annem
Hep seni yaşarım biricik aşkım
Varlığım, herşeyim sen özüm annem
Bülbülün aşkından derindir aşkım
Uğruna canımı veririm annem
Devamını Oku
Hep seni yaşarım biricik aşkım
Varlığım, herşeyim sen özüm annem
Bülbülün aşkından derindir aşkım
Uğruna canımı veririm annem
kaleminze yakışan başarılı bir çalışmaydı yine...başarı dileklerimle...
İSTANBUL LU BİR MASAL GİBİ ŞİİRİNİZ HOŞTU TEBRİKLER
.............
herkesin silahı elinde artık, şarjörler boşaldıkça sallanıyor iktidarlar
her omuz vurulan kapıda biraz daha donuyor, yarının içinde saklı çocuklar
dinle nal sesleri nasıl yazıyor takvimlere, ortalığın gene karışacağını
Enver sürmese de beyaz yeleli atını, unutmayacağız Allahüekber dağlarını
bir küçücük kız çocuğundan duydum, bab-ı ali ’nin işgal edileceğini
ben onun yalancısı hiç olmadım, ne dedi ise yaşadım tanıklığı ile söylediklerini
……………işte bundandır çile doldurmam doğmadan çiçeksiz duvarlar arasında
benzeri suçlara fail olup hükümler giyişim de, hep sürecektir tarihler boyunca
başka türlü okunmuyor kitaplar, bu topraklarda yazılınca……
.....tşk.ve tebrikler sevgili Cevat Çeştepe
Yureğinize sağlık efendim, Ustam, usta yanında sukut ğerek, Saygılar
bazi siirler bazi bazi susturur beni .sustum sair sustum.anlayin.......
Meserret , Bab-ı Âli , yetmişli yıllara kadar, yazarların uğradığı, buluşup hoş beş ettiği mekân…..şiirin adı aldı götürdü….
Akıcı , bir o kadar düşündürücü kaleminizi kutlarım….
Ne baskınlar bitiyor ne mahkumiyetler...Şimdilerde pencereler daha karanlık. Tebrikler. Sevgiler
KALEMİNİZ DAİM OLSUN...SAYGILAR..
Segili Çeştepe,
İkinci Meşrutiyet'in önde gelenleri Babıali baskınını düzenlemiş ve iktidarı ellerine geçirerek Osmanlı Meclisi Mebusanını yeniden açmaya zorlamışlar, Enver Paşa, Dr. Nazım, Talat ve Cevat Paşala, yasama ve yürütme erklerini ellerine almışlar ve hatta Çanakkale Savaşları boyunca (Çanakkaleye Başkomutan Alman General Liman Von Sanderson Paşayı atayarak başkomutanlık yapan Enver Paşa denilen kendini beğenmiş sizin de anlattığınız gibi bir gecede Sarıkamış dolaylarında Rus ordusunun önünü kesmek için 80-90 bin kadar vatan evladının donarak ölmesine neden olmuştur. Sarıkamış olayından sağ kurtulmuş olan -SİYAMOĞLU MAHMUT- rahmetli annemin eniştesiymiş ve kendisini çok dinledim. Tarihimiz dramatik sahnelerle doludur.
Vatan gazetesini basanlar Azerbaycan'a kaçan Evnver Paşa ile ittifak kurarak Milli Mücadelede önderimiz M.Kemal Atatürk'ü diskalifiye etmek için yine Osmanlı saltanatı ile işbirliktelikleriye Ulusal Kurtuluş Savaşımıza çelme takmaya kalkarlar. Bunlar tarihin kısa öykü şerididir.
Kanımca Meserretin ( Sirkeci'de Tarihi bir otel) penceresinden geçmişin tarihini izlemek oldukça anlamlı olsa gerek. Özellikle Osmanlı (hasta adamının) can çekiştiği yıllar..
Tarihe, tarihin kokusuyla, tarihin dokusuyla yaklaşan manzum öykünüzü kuyluyorum.
Sevgilerimle.
Renkler ve Yaşam
tek söyleyebileceğim muhteşem bir eser okudum.kaleminiz hiç susmasın.saygılarımla tam puan
Hülya Ocak
Bu şiir ile ilgili 95 tane yorum bulunmakta