Ben ve Çocuk
Kocaman bir çığlıkla susuyordu,
Telefon kulubesinin önünde.
O susuyor kimse duymuyordu.
Otobüsler şehirlerarası seferdeyken,
Altın portakallı film gösterimdeyken.
Sen duygularını arke bahçeye parkederken.
Kurşuna kalem sıktım dün, güneş uyurken…!
Nezaket Teyze hayatından toz alırken,
Yalanlar isteme benden.
Aşka hiç halim yok.
Duygularım park halinde
Gözlerimde ses yok.
Cümlelerim çiçeksiz şimdi,
Kalbim bekaretsiz.
Sen gelince ben
Gönlüne baharlar ekeceğim.
Kurşun geçmez sabrıma
Bir gelinlik dikeceğim.
Sen gelince ben.
Aşk dediğin nedir ki?
Topu topu iki metre kumaş!
Allı, morlu, güllü, ya da dallı...!
Ceket diksen ayaklarını,
Pantolon diksen kollarını,
İllaki açıkta bırakacak bi tarafını!
DÖNSEN DE
Bekle, demiştin bir zamanlar
Belki büyüdüğümüzde diye.
Sen görmeyeli çok büyüdüm beeen
Sek sek oynamıyorum artık
Gündoğumlarım var benim, yarınlarımda beslenen.
Gökkuşaklarım var açacak, yıldızların üstünde.
Tarlalar dolusu dualarım güzel memleketimde.
Ne olur, ne olur sel olup talan etme…!
Yaşanmamış hikayem var Kal-u Bela’da
Hatırlıyorum, doğduğum ilk gün
Senin içindi ağlamam.
Adımı bile bilmediğim zamanlarda
Senin için oynardım saklambaçları.
Her anneler gününde
Ömrümün baharlarından
Hayat kitabında noktalı bir virgülüm;
Manalı bir açıklaması olmayan.
Yada bir aşk şarkısının mısrasıyım,
Nakaratında anlamsızlaşan.
Ruhumun azılı canavarıyım,
Hasretlerle sevişmeyi öğrenmekti sevdan.
Belkide bir beden büyük gelen yüreğime,
Yakıştırma çabasıydı yanlızlığımı.
Sessiz sessiz nurlandırırken kirpiklerim yüreğimi
Sonsuz bir bekleyişe gebe kalmaktı.
Hiç gelmeyeceğini bile bile…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!