Hû diyelim, aşkın demine, nefes söyleyenlerin devranına!
Meryem kalktı Hakk'ın divanına, Zülfikâr'ı kuşandı beline.
"Erkek cümlesi benim nârımdan," dedi, "kadın cümlesi benim zârımdan!"
Hakikatin kılıcı kuşanıldı, dişil ve eril sır bir oldu o anda.
Kırklar'ın badesi onda durdu, Sekine'nin sırrı onda göründü.
Bir elinde Kerbela'nın kınası, bir elinde Firavun'un kırbacı,
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta