Garip bir koleksiyoncu.
Sen ve ben, bu eli kanlı dünyayı yıkamaya niyet etmiş iki damla su.
Kalbimiz birbirine kurulmuş habersiz pusu.
Sen ve ben, çocuk başı okşamamaktan nasırlaşmış elleri iyileştirmeye niyet etmiş iki merhem.
Kalbimiz birbirine kış demeyip açılmış buhurumeryem.
Sen ve ben, zalimin zulmüne karşı geçirgen olmayan kıyafetler dikmeye niyet etmiş iki terzi.
Kalbimiz birbirine kurulmuş tahkimli mevzi.
Çıkmış bir savaşta aldığı yaraları, huduttan ayrılmamak için kamuflajının cebine saklayan cengaver.
Mazluma uzattığın gül zalime tuttuğun hançer.
Şehadet aşkı yüreğinde durmak bilmeyen gayzer.
Göklerden gelmiş yolunu beklediğin haber.
Toprağa düşmüşsün, sana uğramamış ecel.
Ne ahir kalmış artık senin için ne de evvel.
Ellerin, bir çocuğa şeker uzatacakmış gibi heyecanlı.
Parmaklarım, ellerini tanıyamayacak kadar sana yabancı.
Ellerin, adı sanı duyulmamış bir ağrı kesici.
Parmaklarım, ellerini bastığı yerlerde arayan izci.
Omzum, mesafesini hesaplayamadığım kilometrelerce sıra dağ.
Başın, omzuma kurulu otağ.
Ellerim, aruz ölçüsü tutmadığından tamamlanmamış beyit.
Tut elimi.
Aşılacak çok dağ var.
Çimleri karıştırma, kır çiçekleri arama boşuna, İslam ülkelerine daha gelmedi bahar.
Suriye, Doğu Türkistan, Filistin, Arakan, Afganistan ve nice diyar.
Baştan sona kış baştan sona kar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!