Seni düşünmekten daha azdı , seninle geçirdiğim müddet
Lakin aşinaydı aşkına baktığım , içimdeki o düşünceler fasılası
Ne vakit örtünsem üstümü , yalnızca fotoğraflardan
Isıtmaz hiçbir yol bendeki hatıratı
Veya şiir yazarım, saklamak için hatıranı
Gözün gözüme değdiği andır , bende olan
Aşk dediğimiz şey
Hep sonradan da vurmazmış öyle ;
Zamansızmış , saatimdeki akrebin yelkovana sevgisi
Çünkü ben seni bir mum ışında sevdim
Bulutsuz olur mu ; içinde bizi kaybettiğim gökyüzü
Yağmursuz yeşerir mi , bu bakir toprak ?
Sensiz olur mu kifayeti , gözünden yaşlar süzülen mısraların
Tozlanıyor mu yoksa artık , eski tuttuğum sayfalar ?
Bilmiyorum…..
Gökyüzü gibiydi sana olan inancım, sonu yok.
Nasıl sığdırabilirdim ki şiirlere , herkes gibi
Zaten herkes gibi olana şiir yazılır mıydı ki ?
Şimdilerde kapkara gökyüzü , sağanak kapıda , ıslanıyorum ..
Yalnız insanların yaşanmışlık mezarlığında açıyordu çiçek ; benimkiyse gönlümde sana.
Hep sana giderken uçurumundan baktım güzelliğine ; geçtiğin yolların.
Hep sana benzerdi, bu kalp atışlarımın güzelliği ,
Hep sendin mübalağa yaptığım ; değil şiirlerimdeki yaşanmışlık.
Ve hepsi sensin aslında yazdığım satırların âfakı.
Bugün içi sulu bir mandalina yedim , yanıldım
yüzümü ekşittim oldukça
Değmeliydi ellerin , kokmalıydı sen
Gitmiştin zaten , bıraksaydın kokun benimle kalsın
Sen ; yaşadığım mevsimlerde güllerimin açtığı tek baharsın
Yazarım ben seni gene ara ara , bizi sen tamamlarsın.
Bir mor menekşe hemen yanı başımda
Çiçekleri sana benzemeye çalışırcasına açıyor;
güneşin doğmasını beklemeden
Yanı başımda ama benden habersiz
Seni sevdiğimden , seni kokladığımdan
Fotoğrafının gölgesinde yürüyorum bir gece daha dar bir yolda
Sokak lambaları aydınlatmaz mı kalbimin karanlığını
Sorsak söylemez mi bulut niçin güneşin arkasına saklandığını
Ve sana baktığında anlamaz mı gökyüzü, ihtişamın kaynağını
Sana yazıldığını bilse şiirlerim başlığını koyamazdı bitmesin diye
Kasvetiyle gelirdi sonbahar ; iliklerime işlemek için bütün ıssızlığını :
Yalnızlığın ..
Köhne tarafından bakmıştık oysa ki heybetine, mevsimlerin....
Ayrılığı sindiremiyorsan aşık olma be adam ! dedi ,
Kaşları çatık , huysuz ihtiyarın biri.
Haklıydı belki de ;
Her şeyden bir haberdi o ,
Bense boğuluyordum bu zehirli sarmaşıkta.
Uyutmuyordu artık eskisi gibi sensizliğe sarılmak .
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!