Merhametürkiye Şiiri - Münzevi Zeyrek

Bir çukur kazılmış insanlığa,
Üzerine gömülmüş beş kıta utanmadan.
Tank ezmiş bir çocuğun parmağını,
Annesi susmuş… Çünkü susturulmuş.
Ve dünya bakmış; kör, sağır, dilsiz.
Güç kimdeyse hak ondadır sandılar,
Zulmü sistem, adaleti dekor ettiler.
Ama unuttular:
Bir millet var ki,
Diz çökmez zalime, eğilmez kula…
Küllerinden doğmuş bir halkın
Başında bir ışık yanar hâlâ:
Mustafa Kemal’in aydınlığı!
Bir kurşun deldi sabahı,
Bir bebek düşerken duaya,
Yüreğiyle “özgürlük” diye ağlıyordu…
Ey Türkiye!
Sen değilsen kim?
Sen kalmazsan, kim savunacak mazlumu?
Sorma gökyüzüne…
Bak Nutuk’a, bak Anafartalar’a,
Yanıt oradadır:
“Tam bağımsızlık, kayıtsız şartsız milletindir!”
Bir ananın gözyaşı
Adını taşır dualarında:
“Ya Rabbi, gönder Atatürk’ün askerlerini!”
Ve sen düşersin haritanın ortasına,
Sırtında yedi düvelin yükü,
Omzunda halkın umudu…
Gözlerinde çağdaşlık,
Kucağında sömürünün yangını…
Zalimin kolunda Rolex,
Mazlumun kolunda zincir,
Masalar kurulur Brüksel’de,
Menüde çocukların geleceği tartılır.
Onlar tok,
Sen açlıktan değil,
Adaletten, onurdan, bağımsızlıktan yanarsın!
Kudüs susmuş,
Halep paramparça,
Gazze’nin çocukları ölüme doğar…
Bir mezar taşı bile çok görülür onlara.
Ey Türkiye,
Sen ki halkçı devrimlerin yurdusun,
Sen ki laikliğin siperisin…
Bir damla gözyaşı için
Bir orduyu değil,
Bir halkı ayağa kaldırırsın!
Bir zamanlar bir adam çıktı Samsun’a,
“İlk hedefiniz Akdeniz’dir!” dedi.
Ama hedef sadece coğrafya değil,
Aydınlık bir gelecekti o emir.
Ve sen, Atatürk’ün izinde,
Cehalete, yobazlığa, emperyalizme karşı
Eğilmeden yürürsün ileri!
Yaralı coğrafyalarda
Bir bayrak gibi dalgalanır adın,
Bir kız çocuğunun defterine düşer dua gibi:
“Ne mutlu Türk’üm diyene!”
Ve sen çıkarsın ortaya,
Ne bir çıkar için,
Ne de bir inanç adına…
Yalnızca halkın egemenliği için,
Adalet için, uygarlık için…
Zalim bekle!
Kapına dayandığında bu sancı
Artık beden değil, fikir çarpacak tokmağına:
Tak… tak… tak…
Aç kapını!
Cumhuriyet’in neferleri geldi:
Ve bu kez ellerinde ne silah, ne kin…
Yalnızca
Bilim, vicdan ve tam bağımsızlık!