Merhaba Yeni Yıl, Merhaba Akan Kan!
Yıl 2013. Bugün yep yeni bir bir yılın ilk günü. Saat 10:00 da uyandım. Lavaboya girdim, ellerimi, yüzümü yıkadım. Çocuklar, gece eğlence programlarını seyretmekten geç uyudular. Hala uyanamadılar, şimdilik uyuyorlar. Balkona çıktım. Güneşli çok güzel bir kış günü. İçim ısındı doğrusu...
Sözde bugün yepyeni bir yıla girmiştik ama, bu günün de diğer günlerden bir farkı yoktu aslında. Tam da içinden geçirdiklerini yaz dedi ilham perim. Günün yazısını yazacaktım. Yeni bir yıl başlıyordu ama yine aynı tek düzelik, değişen bir şey yoktu. İnsanın içini ısıtan güneş dışında bugünün diğer günlerden hiç bir farkı yoktu.
Tam da bunları yazacaktım ki Elif Hanım elinde bir kova su ile geldi. Suyu balkona döktü. Balkonu yıkayıp çamaşır asacaktı. Güne odaklanmam buzuldu, kafamdakiler dağıldı, yazamadım.
Merhaba yeni gün, merhaba yeni yıl, merhaba çayır çimenler, merhaba sokaklar, barlar, merhaba cezaevi kapıları, merhaba dağlar, dağlarda vurulanlar, merhaba akıtılan kanlar, ağlayan analar, öksüz kalan çoçuklar merhaba...
İnanın coşkulu şeyler yazmak istiyorum. Ama olmuyor. Bu yıl yine emek sömürülecek, yine emekçiler ezilmeyecekler. Savaşlar yine sürecek, yine kan akacak. Karamsar yazdığımı mı düşünüyorsunuz? Bu yıl borç batağındaki memur çıldırmayacak mı? Analar babalar cinnet geçirip çocuklarını kesmeyecekler mi? Artık insanlar birbirini öldürmeyecekler mi? Sevgi adına bir şeyler mi yapılacak? Savaşlar daha şiddetli ve daha da gelişmiş silahlarla devam etmeyecek mi?
'yok olmak üzere çıktığım koşuda
h e r - m o l a d a
bana su veren biridir sevgili
öpmeye / sevmeye