Gecelerin derdi uzar gider sabaha,
Umutların ufak ufak kırıntılarını toplarken,
Gözyaşının damlaları düşer toprağa,
Hayattan beklentin git gide azalırken.
Bazen 3 yaşında gibiyim biliyorum
Avutsan beni görmezden gelsen
Yaralarım da var, hatalarım da
Zorluklarım, takıntılarım, alınganlıklarım
Mutluluğa alışkın değilim ki ben
Yanaklarımın ağlamaktan ıslanmasına
Günler geçiyor, alışıyoruz
Doya doya ilk sarıldığımızda
Gür gür yapraklı ağaçların,
Kuru kuru yaprakları dolduruyor sokakları.
Mevsimler değişti sevgilim
El ele gezerken terden sırılsıklam olan avuçlarımızdan,
Yaşıyordum öylece sebepsizce
Dünyadan, huzurdan habersizce,
Kendimi dahi bilmeden,
Hayattan beklentisiz sessizce.
Bir gün bir kuş konu pencereme,
Karanlık her yer,
Süregelen bir karanlık,
Aydınlık nedir bilmem,
Kendimi bildim bileli yürüdüğüm bir tünel,
Ve asla görünmeyen sonu,
Yürüyorum o bilinmez karanlıkta,
Kalbim ne var ki söz dinlemiyordu,
Düşe kalka öğrenmeye çalışıyordu,
Kendi düşen ağlamamalıydı,
O bunu baştan sona hak etmişti.
Artık ders çıkarmalı hatalardan,
Hayat mı acımasızdır insanlar mı?
Yoksa biz miyiz kendimize acımayan,
Hayat için, en zayıf anında seni ta yüreğinden
Yaralar diyerek en güzel cevabı vermiş Sezen Aksu
Çocukluk yaşta mıdır, yoksa başta mı?
Koskoca bir adam olunca büyüdük mü?
Tek bir kelimeyle yıkıldığımız gecelerde,
Dokunduklarında bin parçaya ayrılmadık mı?
Büyümek isterdik çocukken marifet sanıp
Şimdiyse olabildiğince minik olmak isteriz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!