Bendeki delilik yokluktan değil
Aklıma vurduğum esarettendir
Bunca yıl ömrümden ödenen bedel
Yalan davetine icabettendir
Sıkarken anbean sen denen sarmal
Seven kalbi yere çaldın taş gibi
Yaranı yarana adaş eyledim
Omuzumda hasret gayri baş gibi
Nereye gittiysem yoldaş eyledim
Yaptığına gerek var mı izahat
Hasret hançerini güneşte tavlar
Gurupla kalbime sokan geceler
Tan vakti gelince emanetini
Yerinde yavaşça çeken geceler
Yerden göğe kadar derin bir kuyu
Ne kulluk isterim ne efendilik
Yalnızca yanında kalmaya geldim
Aşk denen meçhulü bilmem şimdilik
Onu bakışında bulmaya geldim
Ufkumdan doğarken güneş misali
Gönülde bir yangın nasıl mı başlar
Siyah gözden gelen daveti gördüm
Sonradan yerine oturdu taşlar
Avcıymış tuzakta gayreti gördüm
Herkes bildiğini koyar ortaya
Eline almadan çalmaya başlar
Aşıklar duvarda sazı görünce
Bir evlada bir de sofraya bakar
Analar tez doyar azı görünce
Önce davet ettin sonra yok saydın
Nasıl bilsin gönül güz çiğdemini
Her çiçeği bir gül sandı güzelim
Her gözü aldatır güneş serabı
Bu garipte bir kul kandı güzelim
Kapımı çalarsa ecelin eli
El etti taksi dedi otelin görevlisi
Ya nasip bastım marşa günün ilk müşterisi
Önce bir bavul geldi havaalanı dedi
Sakalımı okşadım saygılar sayın abi
Öyle bir dünya düşün hep ardından kalanlar
Bir tarafta sevdaysa bir tarafta yalanlar
Gelişin ilk baharsa gidişin de sonbahar
Gönlüme seni sorsan mutlak bir baharın var
Uzaktan da severdim simsiyah gözlerini
Ruhumda mutluluk bedende sıhhat
Gittiğinden beri olmadı Hande
Her gece gönlüne kurduğum saat
Bir sabah olsun da çalmadı Hande
Çıkarmak isterken sevda okunu




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!