Gözümü kapasam yüzün görülür
Artık saçlarına dokunamam ki
Gönlümün kapısına adın sarılır
Seni başka türlü sakınamam ki
Yapılacak var mı ilahi emir
Seven kalbi yere çaldın taş gibi
Yaranı yarana adaş eyledim
Omuzumda hasret gayri baş gibi
Nereye gittiysem yoldaş eyledim
Yaptığına gerek var mı izahat
Hasret hançerini güneşte tavlar
Gurupla kalbime sokan geceler
Tan vakti gelince emanetini
Yerinde yavaşça çeken geceler
Yerden göğe kadar derin bir kuyu
Nasıl bilsin gönül güz çiğdemini
Her çiçeği bir gül sandı güzelim
Her gözü aldatır güneş serabı
Bu garipte bir kul kandı güzelim
Kapımı çalarsa ecelin eli
Ruhumda mutluluk bedende sıhhat
Gittiğinden beri olmadı Hande
Her gece gönlüne kurduğum saat
Bir sabah olsun da çalmadı Hande
Çıkarmak isterken sevda okunu
Sence gönül nedir? Nasıl bakışın
Otel bilip hergün yolcu ararsın
Siyası akımsa aşkı görüşün
Gençlik yıllarında solcu ararsın
Seçmeye başlarken kıyafetleri
Önce davet sonra ihanet ettin
Seni anlamayan şuur utansın
Bu nasıl sevmekse Allah kahretsin
Yüzüne sövdüğüm küfür utansın
Sen ki her mecliste kurudur tuzun
Gece yatmak bilmez sabahta kalkmaz
Kırkbeşten çok fazla kırkaltılılar
Karşısına geçsen bir anlık korkmaz
Atara atar ha kırkaltılılar
Bir çember bulursa araba olur
Etrafım geçilmez türlü mahluktan
Tokundan mı korksam yoksa açtan mı
Zamanla olur mu gelmezse içten
Yaşlıdan mı korksam yoksa gençten mi
Herkes de son belli sonumuz kabir
Meltem gibi esen ılık nefesin
Fırtınaya döndü şaştım Mihriban
Ne vakit sevdin de geçti hevesin
Yanındayken dağlar aştım Mihriban
Mehtap desen yıldız olup inerdim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!