Sevgili Çocuklar;
Emekli olalı, yani sizden ayrılalı beş yıl oldu. Birlikte olduğumuz yıllar nasıl geçti, anlayamadım bile.Hani gördüğümüz kısacık rüyalar vardır ya; işte öğretmenlik yıllarım, o rüyalar gibiydi. Çok uzun yıllar sürmesine karşın, bana bir gün gibi kısa gelmişti. Çünkü, mesleğimi ve sizleri çok seviyordum..
Hiç unutmam:Mudurnu’nun Karataş Köyü İlkokulu’nda öğretmendim. Bir kış sabahı uyandığımda, yerde birikmiş yarım metreden fazla karı görünce telaşlandım. Ben şimdi okula nasıl gidecektim?
Binbir güçlükle okula gelebildik. Hepinizi, o soğukta, okulun önünde buldum.Omuz omuza vermiş, yerdeki karları çiğniyordunuz. Hem de ayaklarınızdaki lastik ayakkabılarla. Arabamızın okulun önünde rahat dönebilmesi için, arabaya yol açıyordunuz. Ayakkabılarınızın içine karlar dolmuş, ayaklarınız ıslanmıştı. Hatırladınız mı?
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum