Mektubuma bir şiirle başlıyorum. - bağışla beni -
Çünkü balık oltasına takılan ölü balıklar kadar susuzum...
Ölüm sessizliğinin zehrinde, ışkın kökleri kadar çetin...
Diyorum ki; bekleme sen beni
Varacağın yere var bir an önce...
Ihlamur kokusu sandığım mektupların aralığından
Kızıl akan nehrin asi suyu kadar beyaz
Eylül yağmurları dökülsün ardına.
Yani kuru taraflarına...
Bardağımda dökülecek suyum kalmadı - anla beni -
Bitsin diye yakıyorum veresiye aldığım tütünü...
Adresim yok...
Ben bu muyum? o muyum?
Hangisi benim kapımın anahtarı?
Bilmiyorum...
Tutup vakitsiz adımlarla ilerliyorum sokak boşluklarına...
Cep aynası sakladığım duvarlara gizliyorum resimlerimi
Mezarımın yerini bulamıyorum...
Beyazlasın diye duru akan sularda yudumladım tenimi
Umut çığlıkları atarak çaldım kapıları bilmediğim evlerin...
Kimi gördüysem kendim sandım ağladım.
Ne yaptıysam yapay taraflarımla kaşıdım yarayı bilmeden...
Gözyaşlarına karanlık basınca yakalandım.
Göçebe çadırlar kurdum, mekanı olmayan yokuşlara
Hangi dala konduysam, yaban düştü gözlere esmer tenli yüzüm.
Sonra...
Sonrası yok...! !
Selam eder yüreğinden öperim.
Hasan AkınKayıt Tarihi : 20.9.2004 12:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!