Herşey
Hüzzam bir şarkının getirip
Gönül telime koymasıyla başladı hüznü
Epeydir uzaktık
Ayrı düşmüştük
Biz gibi
Omuz başları üşür mü insanın
Üşür
o kadar mı soğuktur
aşkı yazan mürekkep
bıkkın bir cumartesi öğlesin de
Hiçbir duvara yaslamıyorum artık sırtımı
Yere basmıyor ayaklarım
Ruhumun paletinde bütün renkler flu
Füme yağmurlarını biriktiriyorum hayatın
Erteledin cumartesi telaşlarını
Susuşum bütün konuşmalara aykırı
zamanın akşamıydı
ramak kalmıştı karanlığın soğuk yüzüne
tam da bitmek üzereyken umutlarım
bir yaprak bile yeşermemişken dalımda
öyle soğukken hayat
üşümüşken yalnızlığım
hastaysam seni versinler ilaç diye
yaralarıma seni sürsünler
senle zehirlesinler beni
mezar diye sana gömsünler
Acıkırsam sana doymayayım
sana kurşun grisi ölümlerden sözetmedim hiç
uğraksız bahçemin siyah güllerini anlatmadım
üşüyen bir çocuk sandın beni
kale surlarına çakan şimşeklerin büyüttüğü
ve hiç tutmadı aklımın ellerini yüreğim
kıyı düşlerimden fırtınalara uyandım
Her gün kezlerce yazıp siliyorum
Aynı şiiri
Aynı güneşe uyanan yüzüme yasak aynalar
Her sabah
Ve aynı soğuk yatağa inat
Uykularımı uyutuyorum sabahçı kahvelerin de
yağdı yağacak bir hava
ağladı ağlayacak bir adam
ve gitti gidecek bir kadın
bütün tanıdıkların yabancısıydın
düşmanıydın dostların
Sabah oldu
Gecenin sakladığı her şey aşikar şimdi
Perde kalktı gözlerimden
Kendime ne aptalmışım demek geliyor içimden
Hayat böyle bir şey galiba
Keşkelere sarılan hatalar yumağı
Kimse yazdıramadı bana
Bilmediğim duygunun şiirini
Ve hiçbir urbaya yama olmadım
Ya bendim ya hiç
Ben sadece seni sevdim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!