Sevmekle orantılı ve kimseye açamadığım korkularım
Atacağım her ilk adımda çoğalan
Rahatsız edecek derecede kıpırdayan
Zaman geçtikçe şekilleri bozulan korkularım
Birilerinin gelip ışıkları yakacağı
Hak ettiğin mutluluğu verememekten korkuyorum
Beni sevdiğinden daha fazla sevememekten korkuyorum
Sevgine layık o sevgiyi kaybetmekten korkuyorum
Gönlünü kazandım derken kaybetmekten korkuyorum
Sevginin yerine nefretin yeşermesindenkorkuyorum
Sebebim sensin benim
Dünyada tek gerçeğim
Geceler hüzün dolu burada
Sen yanımda yoksun diye
Kavak yelleri gibi esiyor hasretin
Kadersiz bir sevda yaşadım
Sonu olmayan en kuytusunda
Seni ulaşılmaz sanırken
Meğerse sen en diplerdeymişsin
Sen varla yok arası
Yeniden yaşama koşuyorum
Kundaktaki evlada koşar gibi
Ellerim açık, aydınlığa doğru kaygısızca
Yüreğimdeki cesaretim ile
Kadınca güzelliğime koşuyorum
Tanrım küçük yüreğime
Büsbüyük sevgi vermiş
İçime sığmaz sevgim
Güzellikler içinde uyuyorum
Gül kokulu sabahlarda uyanıyorum
Hani benzetmek gibi olmasın
Sen bensiz ceza almış bir köpek gibi
Ve yağmurun altında terkedilmiş
Yalnızca ben duyarım sesini
Ben görürüm silinmeyen izleri
Dünya da bir tek sana, hep sana eğildim
Seviyorum desem de, önünde hep sefildim
Canımı da versem yolunda, azabına kefildim
Kul mu olamadım uğrunda, neden hep elindim
Cehennem ateşine layık oldum seninle
İnsanca yanaşmak istedim ama
Dikeni batıran gül küstü bana
Dik olan başımı gömmedim kuma
Dost bildiğim nice kul küstü bana
Dost için kendimi hep heba ettim
Huyum farklı davranışım farklı
Bu kusur benliğimi aştı
Bu benmiyim yoksa yabancımıyım
Sevmiyorum kendimi, günah boynumu aştı
Ne olurdu bu kusur olmasaydı
2012 de yazılıp hem dergi hem de internet ortamında yayınlalanan şiire bir "zil takarak" kendi adıyla yayınlayan arkadaş. "Ölüm" adlı şiiri silmezseniz bu sitenin yöneticisi ile görüşeceğim.