Tanışma törenimizin kahramanı iki kişi.
Biri doğal olarak erkek biri dişi.
Erkek alçalmaya başladı.
Kadın yükselişte...
Güya prim yapıyorlor.
O da ne erkek süt dökmüş zavallı kedi.
İnsan olan anlar insan halini.
Yüreği kirliler halden ne bilsin.
Şahit eylesende seher yelini.
Yüreği esmeyen yelden ne bilsin.
Sahte kral olmuş mertlik yenilir.
ölmek çözüm değil bebek,
ölümü yenmeye geldik,
dağları deldik,
ışığımız görülmediyse ışıksız olduğumuzdan değil,
deldiğimiz dağların karanlığından...
adam gibi bir hayata adım atma özlemi,
Yaşamak ne zor iştir benim ülkemde.
Ucuzsun sudan.
Her an satılırsın.
Alırlar üç beş paraya, satarlar üç beş paraya.
Değerim bu değil diye itiraz hakkın yok.
İstenmeyen bir şeyler yaptın sen.
Köprü değilsin,
engelsin,
çengelsin.
Bana kolay gelsin.
Rast gelsin...
Kıyıda aç yırtıcılar var;
İstanbul, İstanbul yine İstanbul.
Bir başkası olmaz önce İstanbul.
Yaşamak diyorsan bu şehir kabul.
Bir dünyaya değer bence İstanbul.
Aşkım her geçen gün daha çoğalır.
Ey bülbül, Nedir bu sitem, bu efkar, bu hoyrat; bir gül.
Mevsim bahar değil, yaz değil nasıl yeşersin bir gül.
İsmini gülden almış, diken eyleyen o vefasız Birgül.
Sen gül ki sitem bitsin, efkar gitsin, hoyratlar yetsin.
Ey bülbül, diken olmuşsa ne çare yaz baharda açan bir gül.
Sözünde durmayan özünde durmaz.
Allah'ın gözüne batar mı, batar.
Kul hakkı sorulur, yanına kalmaz.
Mazlumların ahı tutar mı, tutar.
Bu gençlik güzellik kimseye kalmaz.
Bireysellikte evrim; beyinde devrim....
İnançlarda evrim; duyarlılıkta devrim...
Bakışlarda evrim; görüşlerde devrim...
Gölgelerde devrim; aydınlıkta devrim...
Siyasette evrim; demokraside devrim...
Yargılarda evrim; anlaşmakta devrim.
Yolun düşer ise bizim dağlara.
Merala, ceylana bir selam eyle.
Bir özlem şahlanır bende bu ara.
Özlemlerden yana bir selam eyle.
Hayretler çoğalmış, sitem çoğalmış.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!