Biçareyim divaneyim naçarım
Hüzün dolu meram bağda uçarım
Canan gelse dört mevsimde açarım
Gurbet elde benzi soluk gül oldum
Alev alev yanar iken içerim
Fitre zekat yıldan yıla kofaldı
Sadakaysa kuruş kuruş ufaldı
Zenginlerde pintileşip cufaldı
Gariplerin düşüneni az gardaş
Selam sabah dile gelse taşlanır
Alev sardı içimizi
Hicran yaktı ikimizi
Duysak bile sesimizi
Dertler yine aynı dertler
Mecnun eden sevgimizi
İmeceyle hasat derdik bin bir heves elinen
Yağmur yağdı harman gitti bunca emek selinen
Sürükledin koyun kuzu davarları itinen
Çilemize zam eyleyip zar ağlatdın ey felek
Her bir hayal taze çiçek hemde gonca gülümüz
İhaleler birer birer kapandı
Soygun vurgun büyük talan yaşandı
Bıçak geldi kemiğede dayandı
Kimler kimden şahbaz sor halkım
Birileri birisini kayırdı
Çayında eriyen şeker
Dudağını yakan bardak
İçini ısıtan kaynar su olayım
Ayağını okşayan çimen
Parmağını koklayan gül
Bu gün yine umut yolum toz duman
Bir ömürdür aşk uğruna harcanan
Hasretinle üzülenim her zaman
Aşk bağında canan belli can belli
Dört mevsimde gülüm bildim ben seni
Güz mevsimi yaşadığım dört mevsim
Dert küpünde gönül yudum hederim
Şu gördüğün boynu bükük gül benim
Yolllarına baka kaldım bunca yıl
Yalnızlığa mahkum ettin sen kader
Harmanı savurdum samanı fire
Denesi çıkmadı otuzbeş kile
Feleğin fakire vurduğu sille
Yıllardır köylünün kaderi oldu
Suyumu alırım akarsa dere
Gözü şaşı var mı bilmem zararı
Muhtar seçtik okur yazar omarı
Yasakladı cuarayla kumarı
Rakı içmek serbest dedi muhtarım
Pantol giydi çıkarıp da şalvarı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!