Bir soysuzun bacak arası olacaksa soyadımı taşırken ki son durağın;
Rica ederim gelme.
O'ysa çocuğuna anne olacağim diye gelmişti,
Giderek kalemime şiir oldu.
Gün yüzüne çıkarılip kurutuldugu anda şiire dönüşecek,
Sana dair islatilmis binlerce cümle var ağzımda.
Muhtelif zamanlardan kalma bir yaranın, iğleşme evresindeyim şimdi.
Boynumda, dudaklarının iz düşümünden yüreğime nükseden sancıların yankısı azalmakta.
Bilirsin, ben kırmızıya aşık bir çocuktum,
Bu yüzden, s a n a y a l n ı z c a h a f ı z a m k a n ı y o r.!
Zayıflığına karşılık,
Göz yaşlarımla beslediğim dar ağacı, hayallerimizi taşıyacak kadar güçlü artık.
Bu ışte bir yanlışlık var Tanrım.!
Kalması için ayağı nasır baglasin demiştim,
Gitmesi için kalbi değil.
Anılar her sokak başını işgal ettiği vakit,
Sen bir kenarda oturup aglayamazsin.
Bu yaralar, yarınların getirisi.
Dünde kalanları asla inkar edemezsin.
Hayat bana cocukken oyun oynama sansi vermedi asla.
Belkide, bu yuzden aldandim maruz kaldigim oyunlara.
Cocuk kalan yanlarimla buyumek,
Veyahut buyuyememek hicbir zaman.
Bir cocuk edasiyla tuttugum ellerinin elimden kayip bir baska eli tutmasi,
Zordur..
Ana rahminden sürgün,
Ensende ki kente, iltica etmiş bir multeciyim.
Bir yanılgı rehavetinde yitirilmiş,
Y a r a l ı y a r s ı z
Sevdalardan gectim.
O çok gürültülü gözlerinin sorgusundayim şimdi.
Gelebilirsin;
Biz ayrı dünyaların insanları değiliz artık,
Dönüşümlü, profesyonel bir orospuyum bende.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!