Canını sıkan ne, niçin durgunsun?
Asma suratını dolunay yüzlüm.
Solgun yanaklara birer gül konsun.
Asma suratını dolunay yüzlüm.
Güneş gibi parla, ay gibi ışı
Yalan dolan, torpil, hile
Her kapıyı açar sanma
Rüşvet verip Azrail’e
Can, ölümden kaçar sanma
Bürünme kibre, gurura
Günlerim geçiyor senden uzakta
Kapadı yolları kar, anneciğim
Gurbet ellerinde kaldım tuzakta
Beni turnalardan sor anneciğim
Evimizin önü bir sıra kavak
Aşkın ile tutuşturdun sinemi
İçin için yaktın behey vicdansız
Ben çekerken ızdırabı, elemi
Bir el gibi baktın behey vicdansız
Ağarmadık saç koymadın başımda
Sarsın çevremizi sevgi çemberi
Bütün insanlığı kuşatsın artık
Dostluğa hasretim ezelden beri
İnsanlar sevgiyi yaşatsın artık
Aksın gönüllerde sevgi ırmağı
Bizim maksadımız üzüm yemektir
Bağcı da yaşasın, bağda yaşasın
İnsanlık namına, hizmet vermektir
İnsanlar, huzurlu çağda yaşasın
Meyve yediğimiz dalı kırmayız
Hak etmeyenlere makam vererek,
Fitneye, fesada yol açılmasın.
Fikri bozukları masum görerek,
Zalimlere kanat, kol açılmasın.
Arifsen iyiyi kötüden ayır
Nereden tutuldum bilmem ki sana!
Yaşantımı altüst ettin, olmaz ol.
Bunca cefa yapılır mı insana?
Yılan gibi akıp geldin, gelmez ol.
Karabasan gibi üstüme çöktün
Saat üç otuz da kalkan otobüs
Kalbimden bir parça aldı gidiyor
Dilim düğümlendi çıkmıyor tek söz
Veda kornasını çaldı gidiyor
Onardı, zıplardı sokaklarda dün
Senin, vereceğin bütün ilaçlar
Derdimi azdırır, yorulma doktor
Ruhumu sıkıyor zalim kıskaçlar
Çare sende değil, darılma doktor
Tıp ilminde bu illete çözüm yok
Mehmet Hocam a selam ve saygılarımı sunuyorum. başarılarının devamını dilerim..