Nezaman,gün batımında
kıyıya gitsem:
tahta tabure üstünde,
bir ihtiyar balıkçı
sallıyordu oltasını denize.
Selam verdim,selam aldım..
Ne rahatın vardı,nede bir günün.
Bizi büyütürken,tükendi ömrün.
Giymedin giydirdin,eskiyken üstün,
Seni çok özledim,vefakar anam.
Güç verirdin bize, o duruşunla,
Aşk ayrılamamaktır
otobüs peronlarında,tren istasyonlarında..
alçılı parmaklarla okşamaya çalışmaktır
sevgilinin saçlarını..
Aşk yanağa sızan gözyaşlarını parmak ucuyla
göstermeden silmektir..
O kadar zor aşkın yolu
Çıkmazlara girdi sonu
Canımdan çok sevdim onu
Alam dedim alınmıyor
Gözüm gördü ruhum sevdi
Yorulmadınmı
çevremizi dolaşmaktan
Kurtulamadınmı
dünyanın tutsaklığından.
Özgürlüğe susamadınmı,
başını alıp gitmek istemedinmi
Belirsiz zamanlarda;
özgürce,rahatça ve sınırsızca
bakabilsem dalsam yeşil gözlerine.
Kaybolsam
gözlerinin derinliğinde:
geniş ve yemyeşil bir ormanda
Uzayan hasretim canımsın benim
Tepeleri aşan yolumsun benim
Sesimsin nefesimsin dilimsin benim
Yaşayamam sensiz canım sevdiğim
Sensiz nasıl geçti güzel yıllarım
Keşke
kesişmeseydi yollarımız.
hiç karşılaşmasaydık..
Gözlerin bu kadar ışıltılı,
bukadar bugulu bakmasaydı.
O kadar güzel olmasaydı sesin,
Ufukta bir güneş gibi
kayıp gidiyor ellerimizden özgürlük..
Uğursuz bir el
siliyor gögkuşağının yedi rengini
Yasaklar siyaha boyuyor caddeleri sokakları..
Siyah simsiyah
Neden ayırdık insanları:
zengin /fakir
siyah /beyaz diye..
İşte bak tanrı bile:
eşitlemiş
gece ile gündüzü,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!