Bir gün beni özlediğinde bir demet çiçek topla
Akşama doğru güneşin batışında getir mezarıma
Bir duayla karışık gözlerinden dökülen incilerle
Bir bir bırak çiçekleri, yavaşça ölü toprağıma
Gün cuma olsun unutma
sakın anlatma bana, beni
ben biliyorum kendimi!
neden sonra tanıdım ben,
sakın anlatma, sakın ağlatma beni
bulduğunda beni bu hafakanlar içinde
Ağıtsın sen durmadan söylediğim
Parmaklıklar ardından bakarım düşlerime
Ziyan olan bir bedenden, arta kalan ben miyim?
Kalbimin benden çalındığı nasıl da belli...
Bir mahkûmum sana tevekkeli,
Ben dert nedir bilmezdim
Senden önce bilmezdim
Ben özlemek nedir bilmezdim
Sevdana düşünce bildim
Ben beni hiç bilmezdim
Sen var ettin, seninle yettim
Pamuk düşlerinden uyanırdı ay yüzlü
Mavi göklerden selamlardı beni
Ben Çukurova’da bir nehir
O üstümde sonsuz bir bulut
Ben ona, o bana muhtaç
Bin asırdır sevda
Her şehirde bir anı olsun diye
Yalnızlığımdan bir parça salıyorum
Adını haritalarda göreceğin
Bir gece uzun yolculuklarda geçtiğin
Ya bozkırın içinde
Ya da bir deniz kenarında
belki birçok şey düşündüm
belki düşündüklerim
birçok şeyden değildi
ya da
belki birçok şey
sende gizliydi
Bazen
Deli dolu bir sevdaya adım atmışım
Bazen bir rüya âlemi
Bazen bir renk cümbüşü
Seninle yaşam
Ay akıyor
Nazlı nazlı dağların eteklerine
Gecenin karanlığında
Cennetlik misafirlerine
Bir düş gibi
Bir dua gibi
Bugün dalgalı denizleri boyayacağız
En güzel mavilerle
Kurşuni gökleri kıskandırıp
Kara toprakları küsteüeceğiz
Bugün dalgalı denizler
Belki yarın da gökleri




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!