Aşık yana yana figan etse de
Aşk sırrına eren kul var mı usta
Arılar çiçeğin özü dese de
Yar dilinden tatlı bal var mı usta
Seven sevilmezse yanmaz mı canı
Aşkın için düştüğüm halden utandım
Seni ellere soran dilden utandım
Seyyah olup dağlara vurdum kendimi
Bir adım daha atmam yoldan utandım
Felek tezgahı kurmuş düştüm pazara
Her gece seni düşünüyor
Senin için dua ediyorum
Tavana yansıyor kara gözlerin
Bakmaya doyamıyorum
Gelmeyeceğin ihtimali düşüyor aklıma
Ürperiyor korkuyorum
Bu hayat toz pembe değil
Her gülene verdin meyil
Yüküm ağır deyip eğil
Aç gözünü uyan Memo
İnsanlık denen şey batmış
Ben içinde olsam bile
Uzak kaldı hayat bana
Ne yalan bildim ne hile
Uzak kaldı hayat bana
Dertlerim kemale erdi
Sevdiğimi bilsin o bana yeter
Sevilmek her kulun hoşuna gider
Hiç pişman değilim canda can eder
Ben onu kendimce uzaktan sevdim
Ateşte yanarım umut vermedi
Ne olur gitme kal daha çok erken
Bırakıp gidilmez böyle severken
Aşkına cennetten bir parça derken
Köz olur yakarsın vallahi dinmem
Hani sen uğruma bin can verirdin
Tutundum ben aşkına hayat ağacım bildim
Bir Allah bir de sana el pençeyim eğildim
Hayatıma renk kattın böyle mutlu değildim
Ne kadar övünsen az yakışıyor cilve naz
Nice haz sunuyorsun kalbime dilim dilim
Kaderime bir sızı düştü derinden
Yüreğimi koparıp söktü yerinden
Onunda bir farkı yok ecel terinden
Bedenimden sızarak akıyor şimdi
Ey Tanrım senin gibi kulundan bıktı
Topladım eşyalarımı bu hayata dair
Dünümü bu günümü yarınımı ve sair
Hiç bir şeyde gözüm yok ne batın nede zahir
Dönüşü olmayan yola çıktım gidiyorum
Avaz avaz haykırdım göğe kustum kinimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!