Kapılarım açık ardına kadar
Parsel parsel değil yurduna kadar
Yüreğim en güzel hazları tadar
Ne zaman istersen gelebilirsin
Attığın her adım yoluma çıksın
Cennet kokulu bebeğim
Uğruna bin kez öleyim
Muradın haktan dileğim
Uyu da büyü meleğim
Sen doğduğundan bu yana
Birer damla sanırdım göz yaşlarımı
Yüreğimi göz göz eden köz'müş meğer...
Hangi sis perdesi
Hangi karanlık gizler seni
Nerdesin
Sorma sensizliğimi
Sorma halimi
Hayatta mısın
Gözümden sakındım ömrün boyunca
Bir gece duasız yatmadım oğlum
Bedenin buz kesmiş boylu boyunca
Feleği hesaba katmadım oğlum
Hani baba olacaktın kalksana
Gittiğin gün sanma ki her şeyimi yitirdim
Sana nisbet aşkını bir çırpıda bitirdim
Hüzünlere yol verdim mutluluğu getirdim
Duydum ki pişmanmış sın üzülmedim oh olsun
Yüreğimde kor değil bir tutam soğuk külsün
Mum gibi eridin bıkmadın gittin
Sön be kahrolası sön dedim sana
Sen nasıl bir can'sın çıkmadın gittin
Öl be kahrolası öl dedim sana
Aldığım her nefes dertlere durak
Hiç birşey hissetmiyorum ne mutluluğu ne hüznü
Özlemiyorum mevsimlerin baharını güzünü
Hatırlamıyorum artık ne adını ne yüzünü
Gidişine sevindiğim yalan öldüm öldüm öldüm
Umrumda değil bedenime çöreklenecek acı
Geceler boyunca duvarları yumruklayıp
Çürüyen ellerini gizlediğin oldumu
Teselli bildiğin kadehini yudumlayıp
Gelmeyecek ümidi beklediğin oldumu
Kahrolan bedenine ağaran saçlarına
Sırtımı yasladığım dağım devrildi
Bir yalnızlık namlusu bana çevrildi
Hayat direğim çöktü boynum eğrildi
Bu hesapsız gidişin oldu mu babam
Gönül bahçemde ulu çınar gibiydin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!