Zaman akıp gider sessiz
Dostlar kaybolur bir bir
Bir yaprak düşer dalından
Çok şeyler götürür habersiz
Bir kuş öter havada
Yine düştüm yollara
Sana geliyorum yine
Sokağına gireceğim birazdan
Kapının önünden geçeceğim
Sen kapı arkasında
En derin uykularda gezinirken…
Dedim ya gülüm
Bana hep hasretin düştü
Bana hep özlemin düştü
Ben ki Mecnun gibi düşmedim çöllere
Ben ki kazma vurmadım dağlara
Ama içimde öyle büyüdün ki
Gün düşer alnıma esmedir tenim
Çapa vurur kayısı pamuk toplarım
Ondan nasırlıdır ellerim öğretmenim
Kışa zahire alınacak odun, kömür
Bana, kardeşime çanta, önlük
Gümüşkaya Köyü
Çocuklarına...
Gün doğmadan uyanır
Köyümün çocukları
Analar
Seni görememek
Sana dokunamamak
Sana ulaşamamak
Ne güzel…
Seni özlemek
Şu dünyanın nimetini görmedim
Bal tutmamış parmaklarım var
Gönlümce doyasıya sevemedim
Yari saramamış kollarım var
Gülmeyi öğrenemedi ömürde gözlerim
Kış düştü sevda yoluma
Baykuş kondu dallarıma
Doktorlar baktı yarama
Tut elimi tut vefasız
Seven olmaz ki yarasız
Ve adam bir gün
Ayrılmak zorunda kalır
Gitmekten başka seçenek bırkılmamıştır
İçi ürperir
Hüzün sarar benliğini
Evinden ayrılışını kabullenemez
Bilmezdim sensiz gecelerin böyle soğuk olduğunu
Bilmezdim sensizliğin böylesine acı olduğunu
Yıllar varki ben böyle hüzünle dolmadım
Bilmezdim ellerimin titrediğini gözlerimin dolduğunu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!