Aşığın halini bilenler bilir
Aşıkta olmaz ya zerrece kibir
Maşuğa eğilen aşığın zatı
Görmese... görmese... görecek kabir
Fakir fukara bahtı kara!
Kara gözler kime yara?
Fevki çoktur dûnu ara
Herkes kaçar! Düşme zâra
Fakir fukara! Fakir fukara!..
Bayrağım nazlı, arife tarif...
Bayrağa naz yap, tarife arif...
Şu cihan solsa, kahpenin olsa
Bayrağım solmaz, böylece zarif
Dil, yürekten dimağa var
Yalan söyler kıskanan yâr
Bekâ ister sahil,bayır
Bâki olan beklermiş zâr
Haramda yarıştı insan ile cin
Düşmandı şeytanlar Rahime bile
Ortalık karıştı neredeyse Sin
Doğuda nefeslen ölümle bile
Gülerdi aşikar Mehmet'in yüzü
Hangi derde çare oldun ,hangi çare sen gibi ?
Yalvarırdın bir çocuktun ,hangi pare ten gibi ?
Bir ateşte kavrulurdun,hangi sa'ye fen gibi?
Fen gibi bir çare oldun, hangi tende can gibi ?
Bir devayı taşır polen, bin şifa da Hak vere...
Çiçeklere aşık olur; tabipler ilhak vere...
Can havli mi cinayete meşruiyet verecek?
Bir cinayet işleyen şöhret ile ölecek
Katil olan hasmını vurdu dedi adamlar
Böyle şöhret, ateşte; cehennemde bitecek...
Yürür dava, şehit alır; omuz verir Gaziler
Hem değişir ve gelişir donuk donuk maziler
Tarih bile yazdığını çiğner durur yine yazar
Bütün dünya şahit olur ve görür araziler!..
Nebi Resul der ki nizam ulu'l-emre itaattir
Dedi Alim resulullah ulu'l-emr'dir, nasihattir
De ki Arif! ol Resulü O Allah'a muhabbettir
Öyle ise neden ölüm, nerde Nebi, nerde Resul?
Şu kıyamet koptu ama anlamadı insan ve cin




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!