İnsafsız adamlar veriyor komşuya dehşet
Yâ Râb, ne zaman son bulacak Gazzede vahşet
Makul mu ki yıllarca sürünsün bu cemiyyet
İdrâki mi mahvetmeğe çıktın? Bu mu niyyet
Yoktur diyecek hüsnüne Antakyalı Fatma
Ser-tizli bakışlarla keman kaşları çatma
Dört yönlü cihetten çekilir kaprisin amma
Senden gelecek hisleri kalp hüsnüne katma.
Dün verdiğin ilham dolu sözden sapacaksan
Kemâl der Fatin’e fâtin
Kalır medresede cahil.
Fatin der ki buna, lâkin
Kemâl “Fatn-ı mütegâfil”
Nerde var gamdan kederden çok hazen
Gördüğümden fazla der-nâk inleyen
Gezdiğim yerlerde zinhar görmedim
Gözyaşından gayri çeşminden gülen
Artık bana nâmus sözü versen de inanmam
Binlerce yemin teklif edersen de inanmam
Rüzgar gibi göğsümde esersen de inanmam
Binlerce yemin teklif edersen de inanmam
Ceylanla gazel bizden uzak dağda gezerken
Sözüne güvenilir merd adam yiğit olur
Zayıf ve fakirlere her zaman müfit olur
Etrafına nur saçar zulmette hurşit olur
Yalan dolan geçinen namerde yâr değilim
Serkeşane değilse sarhoşane dolaştım
Bülbüller öten beldede gül bahçesi vardır
Her gonca gülün çektiği gam hazzı kadardır.
Bir kısmı taşır fazlaca hasret yaban elde
Bir kısmı çeker keyfini ger varsa emelde
Şâyet âşık sevgisinden yoksa şekki
Hiç te sormaz mâşukundan sinni kaçtır.
Yetmişinden sonra Mehmet Bâki der ki
Hem sevilmek hem de sevmek ihtiyaçtır.
şekk = şüphe
İskenderunun körfezi berrak
Yaz kış denizin suyu ezrak
Yüzmekte iken halk eder idrak
İskenderunun kumları ak pak
Ezrak = mavi
İstanbulun altın koyu bir bahre bedel
Yüksek tepelerden görünür şanlı gazel
Artık yeter ey sevgili, New Yorku bırak
Körfezle karışmış şirin İstanbula gel
Şehrin değişik halkı gelen herkese yâr




-
Vedat Sahin
Tüm YorumlarYaklasik bir asirlik cinar ve kesfedilmemis bir hazine... Bir aruz asigi ve hece ustasi... Florida´dan Almanya´ya Yetmis Altinci Yil adli siir kitabini gönderen bir muhabbet insani... Amerika´da kurmus oldugu dershanede kendini ögrencilerine adayan bir egitim gönüllüsü... Allah (c.c.) uzun ömürler ...