Yüzse senin,
Ad senin,
Aşk senin.
Mikrobun karıştı kanıma,
Serum yüz çevirişim,
Bin kez belki fazlasıydı ihanet arayışım.
Kampında esirim ben bu hayatın.
Rutin altında, uyku dışı koşuşturmalarımda, neşe sevinç, balda tuz
Muhtelif zamanlar ayrılmış özel şeylere.
Ve sen her aklıma geldiğinde,
Cuma akşamı, mesai bitimi,
Yaz tatili, uzun bayramların arife heyecanısın bu kampın.
Görünmez, titrek telde yürüyüşüm.
Vaz geçtim serden,
Ellerime bakmaz yürek,
Sakin ve kendi halinde her bir anlık düşüncelerim.
Kendimi buluşum aslında yalın ve öyle saf ki...
Yenilemiş boş duvardaki tabloları,
Evvel resimlerini yenilemiş.
Annem!
Sabah kalkmış, ilk iş kahvaltı hazırlamış,
Gün ağarmadan hazır etmiş gömleğimi,
topraktan yükselmiş şehir
şehir büyümüş
uyuşmuş insanlar,uyuşturulmuş
bir görebilenler,bir göçenler hayatta
Şarabını paylaştı bir ayyaş benimle,
Acınası olsa gerek halim.
'Yeni misin? ' dedi
Yudum saymadı çocuğu gibi baktığı şişesinden içerken.
Güldü halime,
Kaldırımın bir köşesine buyur etti
Elif ile,elif elinde,yirmilerinde bir anne, yaşı telaş'ta,ardına asılıyor anaç ruh, sıraya koyup özne'leri sağ çıkıyor ölümcül karmaşalardan. gözü bir buçuk seyiriyorken sessizliği dinliyor,
Tanılar koymaya başladım yavaş yavaş içimde olan şeylere.
Eğer bir an durup düşünüyor,
Ya da şarkılar söylüyor,
Ya da ne bileyim,
Ağlayabiliyorsam,
Ve şiir tadında dökülüyorsa bir kaç cümle,
Kışta yalın, ayrılık sonrası bir bahar,
Güneş kimin umurunda?
Küfür her bir lafımızda
İki geri, bir ileri.
Aynasız, saç sakal günlerimiz
Tek tek takvim arkası notları arasında akşamdan yerini aldı
kıssadandı hissen
yalanlar söyle bana
uyustur benı
ötesınde bırseydı herseyın
yada saçmalıyorum ben
ne demelıyım sımdı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!