Habil- Kabil Olayı
Rivayetlere göre
Ademın çocukları
Çifter dünyaya gelmiş
Hep bir çiften olanlar
Diğer çiftle evlenmiş
Soğuk bir nehir gibi akıyorsun,
Serin ve buruk...
Bir daha görememenin özlemiyle
Bir yanım seni düşünür durmadan,
Bir yanım umutsuzluk içinde kaybolur.
Acılara yuva olmuş,yangın yeridir kalbim
Etrafında olup bitenlerden ibret almadı
Babasından Aldığı kötü mirasa
Kötülük katarak devam etti yola
Oysa Adaletle hükmedecek
Hizmetkarı olacaktı halkına
Yirmi birinci yüzyılda döndü Firavuna
Nasılsın, bilmiyorum seni
Biliyorum artık ulaşılmaz olmuşsun
Bir daha görülmeyeceksın
Geçeçeksın diye hayal ettım.
Ancak iz yok senden
GÖzlerden süzülür hasretin sızım,
Sorsan yıldızlara, duyar acımı.
Gölgen sessiz iner gönlüme, hüzün,
Yankılanır ismin, vurur ahımı.
Ellerin rüzgâra uzanır bir an,
Gitiğinde sandım güneş tutuldu
Gökyüzü karardı,gönlüm karardı
Nazik yürüyüşün güzel gülüşün
olmayinca sanki dünyam karardı
Dünya bir diken, her yerde bize batiyor
Ne istesek, hasretlerımız hep yarım kalıyor.
Gözümüz arkada kalmaktan yoruldu
Yüreğimiz bin bir parça aciz ve çaresız kaliyor.
Her hasret içimizi dağlıyor .
Cennet…
Senin adını fısıldıyor rüzgâr,
Bir ırmak gibi içime akıyorsun.
Nazik ellerin düşlerime dokunur,
Gözlerin bir bahar gibi ısınıyor.
Özlemin, içimde serin bir sızı,
Görmesemde artık
Yinede yanımdadır.
Elektrik gibi, rüzgar gibi
Hisederım,duyarım
Düşündüğümde ilk aklima gelen,
Baharın renkleri
Yazık ceylan gözlerine
Bir gün toprak olacaktır.
Hasretinden yanan gönlüm
Mecnun gibi olacaktır
.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!