bir sokak çocuğuyum
sevdiğime çay pişiriyorum.....
suyumuz biriktirdiğim yağmurdan
çaydanlığımız kola tenekesinden
bardağımız pet bardağı
kaşığımız kibrit çöpü
bizim köyün pınarları kurudu
içmeye bir tas su bulamadım
yarimin hayali geçer önümden
gözlerim açmaya HAL bulamadım
çalışkan serçeye bak şaşır
Derdim yarimden olsun
Sızlanmam yıllar dolsun
Çekerim ömrüm solsun
O benim yarim işte...
Bir görünce benim olsun istedim
Tanrı'dan günlerce onu diledim
Kavuşmak hayaldi boşa bekledim
Bakmayan gözleri beni görmedi
Ağladım gözlerim kızıla döndü
burnumun ucunda çıkan sivilcemdin
yeni açmış gül misali
patlatmaya
yüreğim el vermedi...
gizlemeye
yüzüm el vermedi...
yaşım otuz
yirmi iki gösterdiğimi söylüyorlar
yirmi beşten yukarı çıkan yok
ama şu güzelliğe bak
gözlerimde yirmi iki bakıyor
hareketlerimde yirmi ikiden yukarı değil
Gezem görem gurbetin illerini
Haberin almadan ağlayam gitsin
Sabırsız dolanam ileri geri
Derviş mekanından kovulam gitsin
Gözümü kapatıp görsem hayalini
bütün evreni karanlık kaplasa
bir mum ışığı yeter
yazacaklarımı aydınlatmaya...
fincanlarımızın içi boş olsa bile
hoş sohbetler yeter
dosta
Arşimet
Suyun kaldırma kuvvetini Arşimet buldu. Suyun ortadan kaldırma kuvvetini ise ben buldum. Şundan ki: Küçük çocuklar denize coco etti. Ayrılanlar gözyaşını boca etti. Kimisi çöplerini bolca döktü. Suyun yüzüne baksan göstermez, hep içine atar ama kim demiş denizler üzülmez…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!