Geceyi seviyorum,
Karanlığa gömdüğün için beni.
Sessizliği seviyorum,
Çığlıklara hapsettiğin için beni.
Aşamadığım dağların ardında,
Beklemediğini bile bile,
Yağmurlar yağdırmıştım
Bembeyaz bulutumdan.
Okyanusta beslediğim
Sevda yağmurları.
Yağdıkça yağasım geliyordu
Ürkek, hüzünlü, gururlu maviliklere.
Kader yargıcımısın ki,
Mutluluğa kalem kırdın.
Madem yanıp kül olacaktın,
Neden bana git dedin.
Sen benim en kutsal günahımdın,
Yarım bırakma olurmu?
Gideceksen bitir beni öyle git.
Acıyorsa içim eğer,
Daha da fazla acıt.
Kırdıysan bu kalbi
Bir parçasını yok et.
Sevdamı sorguladım dün gece
Sabaha kadar,
Bir tabak yeşil zeytin,
Bir büyük şişe rakı eşliğinde.
Eski türk filmlerindeki şarkıları dinlerken,
Ne kadar da çok sevmişim meğer seni.
Seni düşünüyorum,
Sonra da beni.
Kaderlerimizi düşünüyorum,
Kederlerimizi.
Büyük şeyleri düşünüyorum,
Acılarımızı.
Can bu.
Nereye kadar dayanabilir ki?
Doğmayan güneşlerin,
Olmayan sabahları gibi.
Ne karanlıklar bitti,
Ne yalnızlıklar terk edip gitti.
Öyle bi anlatmıştımki seni onlara,
Her akşam koşa koşa gelirlerdi
Yeniden dinlemeye.
Halbuki her akşam aynı şeyi anlatıyordum.
Seni...
Ben anlatmaya bıkmadım
Ben bu gece acıya değil,
Kapanmayan yarama içiyorum.
Bu gece çaresizliğe değil,
Umuda içiyorum.
Mezem keder değil soframda,
Bırakmak istiyorum yokluğunu arkamda.
Gözlerini kısıp baktığın da,
Beni istediğini hissedemiyorsan,
BAKMA..
Ellerini tuttuğum da,
Ayaların terlemiyorsa,
TUTMA..
Atila bey merhaba. Size bir sorum olacaktı. "Babamız" isimli ve "Baba evin direği, bizle çarpar yüreği" dizeleriyle başlayan şiir size mi ait acaba?