Eskiden misafirliğe gelirdi,
Kederler, üzüntüler.
Şimdi ise misafir olmaktan uzakta,
Eş, dost gibiyiz,
İçimde kalıyorlar.
Senin hayalin sürekli beynimde,
Nereye baksam gözlerimde sen.
Başka şeyler düşünmeye çalışsam da,
Aklımda benliğimde sen.
Bir konuya iyice dalsamda,
Konuların arasında çeşniler senden.
Şu anda çıkıp gelsen,
Kapıdan içeri giriversen.
Kurak toprağa düşen bir yağmur damlası,
Kapkara bulutlar ardından
Parıldayan güneşin ışıltısı,
Uçsuz bucaksız çöllerde görülen serap,
Ankara sokaklarında yürüyorum,
Bir ben, bir de birkaç kedi,
Ellerim ceplerimde,
Saat ise gecenin ikisi.
Bütün ışıklar sönmüş,
Beynim karmaşık
Düşünceler dolambaçlı
Kalbimin vuruşları ise
Olmuş çırpıntı
Yavaş, ağır ve notalı
Bedenim hareketsiz
Seni gördüm bugün,
Ama, seni tanıyamadım.
Senin sen olduğunu
Bir an anlayamadım.
Biliyormusun,
Oldukça değişmişsin.
Bir kız arıyorum;
Benimle olacak,
Bir kız arıyorum;
Sevgisi içimi saracak,
Bir kız arıyorum;
Dertlerimi paylaşacak,
Kıvranıyorum,
Kıvranıyorum yatakta,
Ve seni düşünüyorum
Doğanın güzelliklerinde.
Yüzüyorsun masmavi
Dalgalar içinde,
Duydum ki bir tanem evleniyormuşsun,
Git ne olur, git artık dönüp bakma geriye.
Artık başka biriyle oluyormuşsun,
Git ne olur, git artık dönüp bakma geriye.
Git, benim sana veremediklerimi verene,
ne kadar değilde neler yaşayabildiğiniz önemli..şiirin ana teması bu olsa gerek..hepimizinde bildiği ama zamanı hoyratça harcarken görmemezlikten geldiğimiz gerçekler...kutlarım