Birbirine benzeyen bambaşka şeydir
Siyam ikizi gölgesi eşsizdir
Her hikayedeki yıkık köhneliktir
Bir sarmaşıktan arta kalandır aşk
Öyle işte öylesine birşeydir
Ağlamanı isterdim
Savaşmanı
Kan revan ellerinle yalvarmanı
Ağlamaktan şişmiş gözlerinle bakmanı isterdim
Bütün duvarları yıkıp bağırmanı
Bir öpüş için bir ömrü feda etmeni isterdim tüm bencilliğimle
Aynı şarkı
Aynı gece
Son fırtı bile aynı
Yatağın soğuk yanı bile
Bıraktığın kadarım
Hemen şimdi mi
Şu kış geçse öyle sevseydim seni
Öylece koşsaydım yanına
Yalın ayak ve çırılçıplak
Az sabret bahara ne kaldı şurda
Öylece paydos etmek
Son lokmanı çiğnemek
Sigaranın son dumanını ciğerinde biriktirmek
Üstüne atılan toprağın kokusunu hissetmek
Sevdiklerin birer birer dokunurken soğuk bedenine
Öylece telaşsız uyuyabilmek
Ruhu bir deniz kıyısı
Sözleri fırtına sessizliği
Elleri ah o elleri
Kıyıya vuran dalgalar kadar berrak
Yaşlı balıkçı karısı kadar kutsal
Ağları dolanan parmakları
Değişiyorsun!
Fikrin duruşun cümlelerin
Değişiyorsun
Nefesin kokun tenin
Değişiyorsun
Asilliğimi sorma
Yüzümdeki çizgiler hep sonradan
Bildiğini sandığın hikayelerim yok
Boşa harlama ateşimi
Küllerimde aşk yok
Evet gidiyorum..
Hiç sızlanmadan,tek bir küfür bile savurmuyorum kadere,
Öylece gidiyorum
İnatçı sevdayı darağacına cekip
Tek bir damla dökmeden.
Limitlerini zorla hayatın
Gökkuşağı cocukluğundaki boyalı kalemlerde kalmasın.
Tek bir renkle boya sonsuzluğu
Bahar tonlarında yeşilli morlu.
Tek hecede haykır aşkı
Basit, manasız, öylesıne.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!