Birgün dervişler kırlara gezmeye gider,
Gönülleri şeyhlerine sunmak için çiçek toplamak ister,
Her biri birer demet çiçek toplar,
Hazreti Hüdai ise sapı kırık bir çiçek ile
Şeyhinin huzuruna çıkar.
Eminönü sahilinde;
Motor iskeleye burundan yanaştı,
Martılar dalgaları seyretti,
Ben martıları.
Martılar önce duş yaptı,
Biri havalandı,
Âşıklar saz çalar
Gönül dertleri var
Şairler yazarlar
Onların da derdi var
Askeri dertli mahkûmu dertli emeklisi dertli
Bekârı dertli evlisi dertli işçisi dertli
Ilık
Lacivert
Yeryüzü badem
Gökyüzü yıldız pazarı
Bük bük tezgâhlar kurulmuş
Zeytin yeşili gün
Yazın nüfusu çoğalan kasabaların
sonbaharla beraber boşalmasıdır ayrılığımız
Güneş bile az ısıtır o dönemlerde
güneşin ısıtmaz içimi üşürüm.
Boğaz’ın ıhlamur parfümü sürdüğü mevsimde
gürültünün olmadığı bir yerde
yavru bülbül serenat yapıyor
bir kişilik seyircisine
kimseler yok ortalıkta
güneşin içeri alınmadığı bir ağaç altında
Kurulmuş bir makine miyim
düğmesine basıldığında çalışan bir düzen
kontağı çevrildiğinde yürüyen araç
kapağı açıldığında dans eden balerinli müzik kutusu
yok yok ben insanım
Bir badem
Bir zeytin
Birkaç bük
Knidos mavisi deniz
İri yıldızlar
Karanlık lacivert gece
Atatürk gençliği ile ilgili
Bir hikaye yazayım dedim,
Elime kalemi aldım,
Bekledim, bekledim.
Hiçbir şey akıl edemedim.
Nasıl bir tema seçecektim
radyo yayını bir müddet önce kaldırılmıştır.
Ben Mehmet Akif Tiryaki. SI
iirlerimi Enis Fosforoglu radyodan seslendiriyor.
Cuma gunleri radyo programina sizleri de bekliyorum.
Saat 14.30 da 100.8 de Enis Fosforoglu ile birlikte.