Onu hiç tanımadınız ki
duruşu bakışı hali
bir karanfil kokusu
bir kelebek dokusu
bir hercai menekşe
güneşe taşıdım onu
Vatandaş haklarını bilmeli,
Nezle olan burnunu silmeli,
Özelleştirme yapılırken işçi hakları gözetilmeli,
İslamın şartını herkes öğrenmeli,
Devlet firmalar kurup, sonra özelleştirmeli,
Yöresel gıdalara önem verilmeli,
Size yardım eden oldumu kaderinizi çizerken
Hayat renklerinizi genlerinize dizerken
Koyu renkler kullanılır kimilerinde
Siyah ve tonları sanki bende
Beyaz ve çizgisiz bir kağıt mı o sizce?
Yok yok vardır elbette çeşitli renkler üzerinde
Gözlerinde yağmur bulutları yüklü
Her an yağacakmış gibi
Rahmet olacaksa eğer yağmurun
Yağ anasını satayım
Rengârenk olsun
Yağmur sonrası gökkuşağın
Yolculuğun nasıl geçti diye
Sorarsın sen şimdi;
İyi geçti.
Evimdeyim.
Önce çiçekleri suladım,
Kiremit rengi yapraklı bir ağaç ile
Maviye çalan yeşil rengi yapraklı çam
Her biri ayrı güzel ağaçlar
Sonbaharda doğaya teslim edilir yapraklar
Toprak olup şekil değiştirir onlar
Funda toprağı olur verimlidir bitkiyi tam doyurur
Bu şiirimi;
Elektriklerin kesik olduğu
bir öğlen vakti,
lokanta yemek listeleri arkasına,
soğuk bir ofiste
masamın başında,
Alındım sanma sana
Sevgim engel oldu isyanıma
Eski günlerdeki gibi
Bir beyaz örtülü,
Küçük kare masada,
Krizantem sokağında
Sonbahar yaprakları toplayan bir çöpçüydü o
adı Rıza
Sararan yapraklar yazdan kalma eski giysileri içinde
sesizce düşerken kaldırımlara
Ama Afgan çocukları değil serçe,
Yağmur ince ince yağar gece,
Çadırlar kapısız soğuk,
İçindekiler çocuk.
Rus savaşında bizde,
radyo yayını bir müddet önce kaldırılmıştır.
Ben Mehmet Akif Tiryaki. SI
iirlerimi Enis Fosforoglu radyodan seslendiriyor.
Cuma gunleri radyo programina sizleri de bekliyorum.
Saat 14.30 da 100.8 de Enis Fosforoglu ile birlikte.