EYLÜL
Sapı kanlı
bir bıçağı
anımsatır eylül bana,
Yaşamın acıklı karanlık yollarında,
Beyrut Çocukları
Yıkılmış sokaklarında Beyrut'un
Kancalar yüreğimi her adımbaşı
Çocuk cesetleri paramparça
ve kadın vucutları
-Janet Kohen’in ardından
Selamlaştık uzaktan
çok yakın bir dostlukla
ve sen aniden bırakıp ellerimizi
düşüp gittin dönüşsüz bir yoldan
YOLUN YÜREĞİMDEN GEÇİYOR
-Güler Zere’ye 4. mektup
Sevgili kardeşim Güler
Aylar var ki hep beynimin merkezindesin,
Beynimizi karartıyor gölgesi
günümüze üşüşen leş kargalarının
Daha kavrayamadık mı yoksa acı gerçeği
Yüreğimizi gagalıyorlar durmaksızın
'Ya sabır' diye diye
sönmeye başladı ateşimizin alevi
Gelip göz akımda
kanayan bir çıban gibi durdunuz,
Yüreğimi on ikiden vurdunuz.
Yüzünüzde
masumiyetin bile gölgeleyemediği
derin bir öfke fırtınası,
-tsunami kurbanlarının anısına-
Uzatmışım gövdemi sırtüstü
sıcak - terli kumların üstüne,
Atmışım yaşamın ağır yükünü
bir anlığına omuzlarımdan..
Kapkara bir geceydi
yoktu gökte yıldızlar,
Bir kanlı homurtu geldi
memleketin ortasından
söndü bütün ışıklar...
EL GELİR
-Aradım seni
tüm şehirlerinde sanal dünyanın
ne izini buldum, ne kokun aldım…
EN ZOR İŞ
Aylar varki bekliyorum seni
yaşamboyu bir mahkumun
kurtuluş gününü bekleyişi gibi.
Sensiz her gün yüzyıllar demektir bana
Sensiz her an yaşanmamış bir ömür
İYİ OLUR HERKEZE UYGULANIRSA..........