Hanımefendi;
Diyorsunuz ki; çok konuşuyor olabilir misiniz.
Elbette bu mümkün. Peki siz, konu yaprak iken, gövdeden konuştuğumuza şahit oldunuz mu, Meseleyi anlatmak için konuşmaktan başka bir yol size öğretildi, siz de bize önerdiniz de biz ayak mı diredik.
Öte yandan çok konuşmayı tespit ederken kriterleriniz nedir. Hiç konuşmayanın yanında beş dakika konuşanı çok konuşmakla itham etmek ne kadar ahlaki olabilir. Ya da siz bağlamlarından koparmadan beş cümleyi arka arkaya sıraladınız da biz dinleme nezaketinden uzak mı kaldık.
Siz ne güzel bir başka meslaktaşınızı savunuyorsunuz.
Peki bu konuda önceleri, ‘benim konuyla ilgili hiçbir bilgim yok demiş olduğunuzu’, ve sizi bilgilendirdiğimiz zaman, ‘Bu gayet normal ben öyle anlamadım’ dediğinizi hatırlamıyor musunuz.
Ve yine diyorsunuz ki; Karşı tarafa da bunu kabul ettirmişsiniz.
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta