geçmişin dipsizinde soluk alıyo olmak belki..nedir bu başımdan, yanıbaşımdan dökülen damla türevleri..kan değil..duvarları sidik kokulu bi dört duvarın çerçevelediği ben..öyle ben ki..yosunlu bi geçmiş..ve yosunlu geçmişine format atma gayretinde gündüz uykuları..göz çapakları irin kıvamında..tiksiniyorum kendimden..avuçlarımda ufalanmış ekmek kırıntıları..yemek vakitlerinden arta kalan..ve zeytin çekirdeğindeki karanlık..topuklardan en yukarlara kadar kramplar..ve kamplar..acının doruğu..nasuh mahruki..
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta