Buğulara yazdım ilk cümleleri.
Nehirlere kağıttan yelken yaptım.
Şehirleri yollarda yudumladım,
Uykuda düş kurarken niceleri.
“Bulut” adı asıl yağdığındadır.
Yüzün ışığı söndüğünde gece,
Çatlamışlığına derman der ise,
“Toprak Dua” kabul olduğundadır.
Bir sürgüne mahkum ve bir de mecbur,
Oldu bu haykırış sıktıkça dişini.
Hep hüzünlü şarkılar çalan sesini,
Duyuruyordu öksüz bir tambur.
Uçuyorken daha bir güzel kuşlar.
Açarken daha endamlı bir çiçek.
Lakin bilinmez oldu geçmiş gelecek;
Unuttu sırayı iklimler, kışlar.
Aklımın kara kutusunu açsan,
Kanatlanır yaralı bin güvercin.
Her susuşta bir ömrünü yitirenin,
Ağıdını duysan diyorum, anlasan.
Yağmasın yağmur, kurusun; ne çıkar.
Hiç önemli değil güneş doğmasın.
Adın bilinmezleri sağıma yamasın,
Beni bende yaşlandırdığın kadar.
“Sonsuz” mecazına koşarken atım.
Bu maviliğin göze ilişmesi.
İçimdeki kelebeğin kanat sesi.
Uçmak diken, takılan saltanatım.
Her gülüşte susmalara ağlayan,
Ömür yangını olmuştur vuslatım.
Kayıt Tarihi : 9.8.2005 21:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!