--Me/deniyet Şiiri - Ahmet Bektaş

Ahmet Bektaş
829

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

--Me/deniyet

Me/deniyet

Adam sinirli sinirli şöyle söyleniyordu;

'Hukuk kurallarının ne hakkı vardı ondan üç yılı çalmaya. Üç yıl insan yaşamında çok uzun bir süreydi ve o üç yıllık süreyi artık sevmediği bir kadın ile evliliklerinin yürümeyeceğini hukuka ispat etmek için zayi etmek istemiyordu. Hukuk insan için olmalıydı, insanın yaşamından üç yılı çalmak için değil.” Bütün bu düşüncelerini ve ayrı çatı altında kalma süresinin üç yıldan bir yıla indirilmesini dile getiren bir dilekçe ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine müracaat etti. '

Kimi kime şikayet ediyorsunuz diyeceğim. Neden mi?

Kaynak zaten Batı!
Batı kendi kanunlarını defalarca güncelledi.
Bizde ise kıl kıpırdamıyor.

Katoliklerde boşanmak yasak olduğundan evlilikler eşlerden birisi ölene dek sürer.
Avrupa’da cinayet masası dedektiflerinin soruşturmalarda eşi öldürülen diğer eşe “Katolik misiniz? Sorusunu sorması bu nedenle.
Bunu neden yazdım.
Avrupa’lılar Katolik esinli kanunlarını defalarca güncelledi. Protestanlık Katolikliği protesto edenlerce kuruldu.
Bizde ise buna benzer hükümler yenilenmedi, gerek görülmedi.
Yani boşanmalardaki bu sürüncemenin Katolik esinli olduğu görülebilir. İslam esinli olsa “boş” kelimesiyle iş tamam olacaktı. Kanunların din kaynaklı olması “Laiklik” ilkesine aykırı elbet ama gözden kaçan hususlar da oluyor.
Din kaynaklı olmaması için “ortak akıl” üretilmeli.

İnsanlar istemediği bir eş ile yıllarca zorunlu cinsel birliktelik yaşamaya zorlanamaz.
Yaşamasa ne yapacak sevgili edinecek, toplum hoş karşılar mı? ! ...
Üstelik geçtiğimiz yıllarda zina suçuna iki yıl ceza verilmesi gündeme gelmişti. Kanunlardaki boşluklar doldurulmadan bu hal ne gibi sonuçlar doğurur bir düşünmeli.
Bir de şu gerçek var; adam bir kadınla evleniyor evlilik uzun sürmüyor, boşanıyorlar. Adamcağız ömür boyu kadına nafaka vermeye mecbur kalıyor. Kadın açısından boşanma sonucu menfaat var erkek için ise belini doğrultamama var. Bu durum biliniyor iken evlilik nasıl cazip olabilir ki?

Bu hal, kadın için de erkek için de işkence değil mi?

Saygılar.

Ahmet Bektaş

Ahmet Bektaş
Kayıt Tarihi : 5.3.2009 17:02:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bu hal, kadın için de erkek için de işkence değil mi?

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Serap Demirtürk
    Serap Demirtürk

    ŞİMDİ SANIRIM ÖNCELİKLE EVLİLİK KARARI VEREN İNSANLARIN AKLI SELİM OLMASI, VERDİKLERİ KARARLARIN ARDINDA DURABİLMESİ OLAYI VAR ÖNCELİKLE VE AİLEYİ KORUMA KANUNU VAR.BOŞANMANIN ZORLAŞTIRILMASINDA SADECE KADINA NAFAKA VERİP ERKEĞİN BELİNİ BÜKMEK KONUSU YOKTUR SANIRIM. ÇOCUKLARIN VE ANNELERİNİ ORTADA KALMAMASI DA DÜŞÜNÜLMÜŞTÜR.
    BÜTÜN BUNLARIN DIŞINDA ŞURASI DA ELBETTE BİR GERÇEK Kİ, HİÇ KİMSE ANLAŞMADIĞI BİR KİŞİ İLE YAŞAYAMAZ. ORTAK BİR NOKTADA UZLAŞMALI DERİM NAÇİZANE.

    Cevap Yaz
  • Nurhayat Nalçacı
    Nurhayat Nalçacı

    Dikkat ediyorum erkek sadece bir başka kadın olduğunda karısından kurtulmaya can atıyor. Diğer durumlar çok istisna. O bey de başka birine kavuşmak ve onun hayatını zehir etmek için boşanmaya can atıyordur kesin. :)) Günümüzde kadının sosyal güvence altına alınmaması en büyük sorun bence. Yoksa kadın onu istemeyen bir erkekle yaşamak için neden uğraşsın. Para erkekte, kadının çalışma hayatında kısıtlı yeri, evlilik bir şekilde maddi mecburiyet. Eğer samimi bir araştırma yapılsa kocasından boşanmak isteyipte toplumsal veya maddi nedenlerle sabreden kadın sayısı umduğumuzdan çok daha fazla çıkar kesin. Ayrıca islamda boşanma durumunda erkeğin sorumluluğunda halbuki günümüz toplumunda boşanmalarda çocukların tüm yükü kadına atılıp şapka alınıp gidiliyor ayrıca yine islamda mihr ile kadın bir şekilde güvence altına alınıyor, onun için nafakanın çok görülmemesi gerekir diye düşünüyorum.
    Muhalif bir yorum oldu sanırım :))) ama görüşüm bu Üstadım. Hikayesi bölümündeki düşüncenize yüzde yüz katılıyorum. Her ne sebeple olursa olsun bu hal bir işkence.Saygılar.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Ahmet Bektaş