Can özüm,
Bir tohumun suya kanıp filizlenmesiydi hayat,
Dizlerinin dibinde sarmaşıktım,
Olanca şımarıklığıyla ayaklarından gövdene sarılan.
Yitirdiğimi sandığım mazinin besmelesiydi gözlerin,
Affın ve duanın hamdelesiydin.
Evveline ve ahirine rest çekmişken hayatın senden başka,
Muştuları alnında parlatan yıldızdı güzelliğin.
Bilemedim.
Sensizliğin köşelerinde bir akşam bir kadın,
Ayrılıkta olsa gecenin büyüsünün ismi olmayan sabahının adı,
Gideceksin.
Beni tut.
Tut beni.
Buda dallarımı, yeniden yeşersin.
Kararmış toprağımda ki gölgemi şevkat nazarınla sev,
Gözyaşlarından biriktir sensizliğinde solmasın diye aşk ağacım,
Dupduru sabahlara eriştir.
Döndüğünde yeşersin yapraklarım gözyaşlarının saflığıyla.
Hazanımı umulmaz bir dünyayla değiştir.
Can Özüm...
Kuşlar uğradı avlunun saçaklarına.
Göz kırpıntısına vurgun oldum içlerinden birinin.
O senin gözlerin...
Örtümün kokusunu alıp götürürken rüzgar,
Türbe kapısında nalinlerini gözledim,
Hani ben bir boyacıyım,
Sen de gönül nalinlerini arada bir parlatmaya gelen özlemim...
Hayallerimin ayağına küçük bir çocuk çelme takınca,
Sendeledim...
Aman Allah’ ım!
Mazimin besmelesi gözlerin!
Sırrıma kadem basabilirim...
Bir türkü söyleyebilirim arsız namelerden,
Olmazın katlini oldurabilirim.
Gecenin büyüsüne bir anda hükmedip,
Sabahın muştusunu arz edebilirim...
Yazacaksam bir satır kanımın damlasıyla,
Mürekkebimi gözyaşın yapabilirim...
Dinle!
Gözlerinde besmeleyle başladığım mazimi,
Besmeleyle çek gözlerimden...
Kayıt Tarihi : 5.6.2010 00:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!