Maviyi çok seviyorum, seni de...
Kapkara utanç veren dünlerden sonra, yepyeni bir ben yarattın bende.
Eskiden arta kalan ne varsa içime sindirdiğim, bir çırpıda siliverdin yüreğimden.
Ben en çok seni sevmiştim, tabii maviyi de...
Başucumda duran korkularımı sıradanlaştıran ellerini,
Gözlerini…
Ve kim bilir kaç sevgiyi sığdırdığın yüreğini.
Sen yarınlarda şarkılarım, şarkılarda yarınlarımdın.
Artık yarınlar ürkütüyor beni.
Gözlerime kan oturuyor, yüreğim bıçak sırtında.
Yüreğini yaşatıyorum yüreğimde.
Bir dizi acı saklıyorum sana tattırmak için.
El değmemiş baharlar, izi sürülmemiş yollar,
Ve bedeli olmayan mutluluklar...
Yolculuyorum gözyaşlarımı,
Hani sen ağlamamı istemezdin ya bir zamanlar.
Maviyi çok seviyorum, seni de...
Dizlerimi kanatan bu patikayı da...
Artık kendini inatla gizlemeyen baharı da...
Ben yalnızım şu yeryüzünde yapayalnız.
Hata mı yaptım bir yerlerde?
Ne kadar çabuk askıya alındı verilen sözler, vaatler.
Cehennemi yaşıyorum ellerinsiz,
Kolay değil geceleri tüketmek sensiz.
Sen başka yerde, ben başka yerde.
Sensizlik ne dayanılmaz işkenceymiş böyle.
Sırtımı dönüp çaresizliğe,
Bin bir ümitle seni bekliyorum.
İçime çöreklenen hasretinle baş edemiyorum.
Sesin yankılanıyor bomboş odada,
Bir bulup, bir kaybediyorum seni.
Nedir bu yakan gözbebeklerimi?
Yokluğun zehir ediyor bana gecelerimi.
Mavi bahane...
Ben yalnız seni seviyorum, seni...
Kayıt Tarihi : 14.4.2006 20:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hayat, aşkla ayrılık arasında döktüğümüz gözyaşı kadardır. Mavinin her zerresinde, aşkın tutkulu ruhu saklıdır. Aşk-mavi… asî yüreğin iki vazgeçilmezi. Aşk, bizi kendimize yaklaştırır; kendimizle uzlaştırır. O girdi mi kanımıza bir kere, saçlarımızdan çekiştirmeye başladı mı elleri, şaşırır ibresini mevsimler. Güneşin dili tutulur; çiçeklerin gözleri kör olur; duvarlar sağırlaşır; onun gelgitlerinde savrulur yürek. Bu şiiri yazdığımda on beş yaşındaydım. Bilirsiniz, o yaşlarda insan, kendi aşkını, acısını önemsiyor bir tek. Sanıyor ki, yeryüzünde yalnız onun kalbi ağrıyor; yalnız o sığamıyor geceleri odalara, yalnız o... Şiirlerle sarıyor kanayan yaralarını; şarkılarla bölüşüyor güze kesmiş anlarını. Evet o yaşlarda aşk daha bir dokunuyor insana; insan daha bir candan sarılıyor yaşanmışlıklarına ama… zamanla öğreniyor o aşkı derinlerine saklamayı; zamanla öğreniyor o aşkı doğurganlaştırmayı. Aşıksan eğer aşka, işte o vakit, yeni baharlar keşvediyorsun; yeni doğumlar başlıyor o an, gözlerinde o on beş yaşın gözleri… yürek halâ aynı yerde. Yaşadığım tüm kızıl-siyah günlere inat, içimde küf tutan dünlere inat, güzeldi on beşinda aşkı solumak. Aşk-mavi… onların yağmurunda ıslanıp da, onlardan vazgeçmek elde mi?

Sevgiyle Kal DOSTUM.
TÜM YORUMLAR (4)