Yürüyordum durmadan
Çatırdayan ağaçlar arasında
Her şey çok güzeldi
Yokluğun dışında
Zaman, göz yaşlarını tutmuş
Sanki bir anlığına durmuştu
Rüzgâr;
Şakaklarımdan kulaklarıma doğru eserken
Haşmetini sergiliyordu
Kabanımın yakası buzdan kalem
Ayaklarım soğuktan incelmiş
Ağaçlar görücüye çıkmış gibi
Bütün yapraklarını dökmüştü
Sokaklar ödün vermiyordu yalnızlığından
Yapışmış tutmuştu şah damarımdan
Çok isterdim çıkıp uzaklardan gelmeni
Uzaklardaydın belki
Pek yakınımda taşıyordum seni
Yağmur, ince ince yağmaya başlarken
Anımsıyordum seni mesafelere rağmen
Göğün damarları paramparça
Bulutların hüznü artmıştı
Birden bire bir şimşek patladı
Düşlerim bir an da bana seni anımsattı;
Kara bir şimşek gibi şimdi
Yüreğime mavzerlenen, gözlerindi
Ürkekliğinden nasibimi almış gibiyim
Bir dem tebessüm kâfiydi aslında
Ruhumun mahşere uçması için
Ve artık ben
Özlem duraklarının müptelâsı
Hasret yollarının bekçisiyim
Peki ya sen
Nerenin yolcusu
Hangi maveranın güneşisin?
Kayıt Tarihi : 4.4.2020 03:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!