Uzak bir köyün toprak kokan sabahında
Gözlerini ilk kez bir kıza kaptıran
Küçük bir çocuk vardı…
Daha aşk ne demek bilmeyen
Kalbi ondan habersizce büyüyen bir çocuk.
Muhtarın kızıydı o…
Adını duymak bile içini titreten,
Bakışını bir kez yakalamak için
Dünyayı yerinden oynatabilecek kadar
Yüreğigle kalbiyle seven bir çocuk
Her şey sessizdi köyde,
Toplasan, yirmi hane yoktu bile
Bir erkekle bir kız yan yana gelse
Söz olurdu, laf olurdu,
Yakıştırmalar çirkin içler fesat olurdu
Bu yüzden o çocuk,
Onu görebilmek için gizlice bahçeye sızardı.
Su bidonlarını devirdiğinde
Kızın çeşmeye ineceğini bilirdi çünkü.
Bir taşın arkasından, bir ağacın gölgesinden
Yahut bir okulun bahçesinden
Sadece birkaç saniyelik bir bakış görmek isterdi.
Belki de bir ömür yetecek kadar…
Kız bilmezdi belki,
Belki hiç duymadı o kalbin sesini.
Belki rüzgâr bile anlatamadı ona
O yüreğin nasıl çarptığını.
Ama çocuk bilirdi…
Bir insanı uzaktan sevmenin nasıl acıttığını.
Zaman döndü, günler aktı,
Kız başkasına verildi,
Köyün mahallerinde başka bir hikayenin gelini oldu
Ve çocuk…
Köyü arkasına alıp uzaklara gitti
Ama yürürken ayaklarının altında
Hâlâ aynı toprak vardı,
İçinde ise hâlâ o ilk sızı…
Şimdi yıllar geçti üstünden,
Ama o sevda…
O sessiz, gizli, masum sevda
Hâlâ en derinde saklı duruyor.
İnsanın ilk aşkı işte böyledir;
Gitmez, eksilmez,
Sadece usulca içimize yerleşir.
Ve bazen bir şiirin içinde
Tekrar nefes alır…
Kayıt Tarihi : 16.11.2025 23:48:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Küçük bir köyde doğdum. Aşk nedir bilmezdim o yaşlarda henüz 11 yaşımdaydım. Bir sevdaya kapıldım. Ozamanlar aşk nedir bilmeyen bu kalbim. Sevdalandığım kızı görünce daha bir başka atıyordu. İçimdeki bu hissin tarifi yoktu. Sevdalana sevdalana ozamanlar muhtarın kızına sevdalanmıstık. Küçük bir köy olduğu için açılamadım konuşamadım onunla. Eski insanların kafa yapısını bilirsiniz. Bi kız bir erkek yanyana geldiğinde laf ederler. Bende bu yüzden gece bahçelerine gizlice girip su bidonlarını tankerlerini boşaltırdım ki ertesi gün kız çeşmeye gelsin bende onu gizli gizli seyredeyim. Birgün muhtar anlamış olacakki evinin bahçesine köpek koymus . yine bir gece girdiğim de köpek tarafından ısırıldım. O zaman yakalanmıstım. Vücudumda köpeğin hala izleri var ama asıl yara izleri kalbimde. Ve bir gün sevdiğim kıza daha açılamadan henüz kız 16 sına basmamısken evlendirildi. O gün benim için dünyanın en acı anıydı. Kalbime bu sefer bıçaklar saplanıyordu. Öyle bir acıydı ki bu annemi kaybettikten sonra ilkkez böyle bir acıyladaha karşılaşmıştım. Yüreğim daha fazla dayanamadı. Köy bana dar geldi. Her yerde onu görüyordum. Kafayı yeme noktasına geldim . sonunda dayanamayıp alıp basımı gitmek istedim. Gidersem unuturum sandım ama şuan, bile hala ben nereye gidersem o hala benle geliyordu. Bu acıdan asla kaçamadım. Unutamadığım çocukluk aşkımdı. Sonra Mecnun oldum. Aldım kağıdı elime başladım yazmaya.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!