MASAL BU YA ŞAİRİN KIZI!
Dalıp gitmişsin guruba doğru.
Akşamlar seyr-ü sefada,
Sende ise, kan ağlıyor tan yeri.
Sisli, ahu zar bakışlar doluşmuş gözlerine,
Davetsiz misafir.
Eski bir romanın, yırtık kapağı gibi,
Soluk yüzün.
Bir sürü kırık dökük anı,
Yığılmış kalmış yüreğine yeni, eski !
Ey Şairin gece zülüflü gelini!
Masal bu ya, zalim bir kral varmış bir vakitler.
Birde bahtsız mı bahtsız bir güzel.
Kızıl çöller biriktirirmiş gözlerinde senin gibi.
Kirpiklerinden geçip gidermiş, yağız atlarıyla Nemrut iklimler.
O, hep kuyuya atarmış,
Görmesinler diye, saklarmış gülüşlerini, ümitlerini,
Bir gün ta ki almaz olmuş kuyucuk, hiçbirini.
Fışkırmış gökyüzüne kahkahalar, umutlar, düşler!
Hepsi ışıl ışıl gülen yıldızlara dönüşmüş,
Güzelin suya yansıyan yüzü ise, aya!
Baksana!
Akşamlar kör, sağır sana,
Geceler Nemrut Kral!
Sen hiç mi şiir yazmadın bugüne kadar?
Hiç şiir de mi okumadın?
Adamda mı ezmedin bir kez olsun, kaleminin ucunda?
Baksana! Şairin kızı
Akşamlar dilsiz, lal sana,
Geceler Nemrut Kral!
Tadı kaçmış damağında mevsimin,
Hüznün eğesi eğeliyor acını nasırlı elleriyle .
Kuytu sokaklar kadar ürkek yüreğin,
Gözlerinde sönmüş alev, kül.
Sen hiç şiir okumadın mı dağlara doğru, avaz avaz!
Ey şairin gece gözlü kızı, kime çektin?
Kimi, çektin?
Okka okka, kahır kantarında?
Ah bir dili olsa da konuşsa masallar, göç zamanı,
Kimler atmış kuyuya, yasını.
Kimler kazımış hüznünü, eriyen kara,
Salmış savrulup giden yele ahını
Ey Şairin gece zülüflü gelini!
Çöz dilinin boğum boğum bileklerini,
Gurub’ da değilse bile tan’da
Çiğ damlalarıyla konuş,
Okşa bulutların başını.
Seviyor mu sevmiyor mu diye sorma!
Seviyor muyum sevmiyor muyum diye sor,
Beyaz yanaklı papatya yapraklarına.
Masal bu ya,
Yaz, at gitsin sen, dipsiz kuyulara, ipsiz şiirlerini.
Bak saf tutmuş yıldızlar gökte, gözü kulağı sende ayın
Öğren savaşmayı, alıcı kuşlardan
Gülmeyi, martılardan
Yunuslardan, maviyi.
Yağmurdan öğren, nasıl kokarmış toprak.
Masal bu ya, şairin kızı!
Upuzun hayaller tak beyaz kanatlarına,
Süzül göç mevsiminde masal ülkesinde,
İğde kokuları, fesleğenler arasında
Karışsın esen yele, yelelerin
Avuçlarında bir yığın türkü,
Şiir dolaşmış bütün parmaklarına
Sen zalim kral öldürmedin mi hançerleyip kaleminle,
Kurşun sözler sıkıp yüreğine.
Ey şairin Badem gözlü kızı, kime çektin?
Dalıp gitmişsin guruba doğru.
Akşamlar seyr-ü sefada,
Sende kan ağlıyor tan yeri.
Kızıl çöller biriktirmişsin gözlerinde
Kum fırtınalarına inat,
Şiir ört yüreğinin üstüne.
Masal bu ya
Fatma Doğan 13.10.2025/TURHAL
Kayıt Tarihi : 13.10.2025 13:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!